Onlar iki güçlü evrimsel güç tarafından şekillendirildi: doğal seleksiyon: hayatta kalma mücadelesi ve cinsel seleksiyon: çoğalma imkanı için mücadele. | TED | لقد تشكلت اليراعات من خلال قوتين نشوئيتين: الانتقاء الطبيعي النضال من أجل البقاء والانتقاء الجنسي، |
Hedeflerimiz onların her zamanki hedefleri olacak eşitlik için mücadele etmek, baştakine karşı mücadele yolsuzlukla mücadele. | Open Subtitles | ستكون أهدافنا كما كانت دائما النضال من أجل المساواة القتال ضد الرجل |
jcc.org.tt`deyiz ve halkin parasının nereye aktarıldığıyla ilgili kamu tedariki sağlamak için mücadele içinde olan - liderlerimiz var, liderler biziz. | TED | نحن في jcc.org.tt، ولدينا--نحن الزعماء في النضال من أجل إنتاج نظام جديد للمشتريات العامة حول كيف يتم حوالة المال العام . |
Ama tabii ki hayatta kalma mücadelesi de var Sosyal Darwinizm, en güçlünün hayatta kalması. | TED | بعد ذلك، بالطبع، هناك النضال من أجل الحياة، البقاء للأصلح، الداروينية الاجتماعية. |