İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. | TED | كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي. |
Tamam dinleyin, şu helikpoteri alıp çevreyi araştırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | هيا بنا, لنذهب أريدك أن تأخذ هذه المروحية وتمسح النطاق |
Bunlar oldukça düzenli bir biçimde giden üstel eğrilerdir performans, kapasite, bant genişliği bilgilerini sağlar. | TED | وهناك منحنيات أسية منسابة بشكل ملحوظ التي تحكم الأداء السعري،السعة، وعرض النطاق الترددي. |
Bir ağız dolusu kelime ancak mikro ölçekte olan bu. | TED | هذا شيء ضئيل، لكن هذا ما يحدث في النطاق الجُزيء. |
Şimdi, bu topluluğun içindeki güvenin düzeyini anlamanız için ilk zamanlarda bir alan adı için kayıt yaptırmanın nasıl olduğunu size anlatayım. | TED | فقط لإعطائكم فكرة عن مستوى الثقة في هذا المجتمع، دعوني أخبركم ما كان عليه تسجيل اسم النطاق في الأيام الأولى. |
Çocuk menzil dışına çıkarsa ebeveynler hemen bilecek | Open Subtitles | فالأهل سيعرفون على الفور عندما يخرج أطفالهم من النطاق |
Aslında tam o an fark ettim ki, Zaraeeb semti algı konusunu ele almak için en iyi şartları sunuyordu. | TED | إذًا وفي هذه اللحظة بالذات أدركت أن مجتمع الزرايب هو النطاق الأفضل لطرح موضوع التصور والفهم. |
Bence orada biri var, menzile girmemizi bekliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك رجلآ، ينتظرنا حتى نصبح فى النطاق. |
Büyük ölçekli işbirliği bu gezegende çok nadirdir. | TED | التعاون ذو النطاق الواسع شيء نادر على هذا الكوكب. |
Önce eşitsizliği ele aldık, ABD ve diğer ülkeleri kapsayan Geniş ölçekli bazı anketler yaptık. | TED | فبدأنا النظر في عدم المساواة، وأجرينا دراسات استقصائية واسعة النطاق في الولايات المتحدة وبعض البلدان الأخرى. |
Büyük ölçekli bir analiz yapabilirler ve bana bilgilerimi sadece anlaştığımız şekilde kullandıklarını gösteren şifrelenmiş bir kanıt temin edebilirler. | TED | يمكنهم عمل تحليل بيانات واسع النطاق وإعطائي إثباتا مشفرا باستخدامهم بياناتي بالطريقة التي اتفقنا عليها. |
çevreyi güçlendirmeden hemen önce sıvışmış olmalı. Muhtemelen kendisine de bulaştığı hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | خرج قبل أن نعزز النطاق على الأرجح لم يعرف أنه تعرض للفيروس |
Orospu çocuğu. Bu nasıl olabilir? çevreyi güçlendirmeden hemen önce sıvışmış olmalı. | Open Subtitles | خرج قبل أن نعزز النطاق غالباً لا يعرف أنه تعرض للفيروس |
ücret performansı, bant genişliği, bir çok farklı kablolu kablosuz iletişim ölçümü kapasitesi, üstel bir biçimde büyüyor. | TED | الأداء السعري، عرض النطاق ، سعة الإتصالات مقاسة بعدة طرق مختلفة؛ سلكي ، و لاسلكي كلها تنمو أسيا. |
Büyük ölçekte takdir hakkeden bir şey küçük ölçekte canice olur diyelim. | Open Subtitles | دعونا نقول ما يثير الإعجاب في وحشية واسعة النطاق على مساحات الصغيرة |
Bir şekilde İnternet'teki üçüncü alan ismi kaydını ben yaptırmıştım. | TED | تبين لي أنني سجّلت إسم النطاق الثالث على الإنترنت. |
İNDİRME KESİLDİ AYGIT MENZİL DIŞINDA | Open Subtitles | مقاطعة التحميل الجهاز خارج النطاق |
Efendim, tam teşekküllü bir operasyon düzenlememize gerek yok. | Open Subtitles | سيدي، نحن لسنا بحاجة إلى شن عملية واسعة النطاق |
- Goa'uld gemisi menzile girdi, efendim. | Open Subtitles | -سفينة الجواؤلد داخل النطاق سيدي -ضابط الأسلحة .. |
Bu, en Geniş alana yayılmış, en büyük, en derine dalan ve en yaşlı kaplumbağa türü. | TED | وهذا هو النطاق الاكبر .. والاوسع وتلك القصة عن السلاحف التي تقطن اسفل المحيطات .. وعند القاع تماماً |
İnternetin başka bir yerindeki bilgilere dair tüm bu kaynaklar aslında hiperlinkin Alanı. | TED | وبالتالي ، فإن النطاق الكامل للإشارات إلى المعلومات في مكان آخر على الإنترنت هو مجال الارتباط التشعبي. |
-Biz ona şey diyoruz ticari alanın "Tatlı Hayat"ı. | Open Subtitles | إنه من أقوى الأفلام التي تناولت النطاق التجاري |
Evet, Mezarcı'yı kapsamlı şekilde okudum. | Open Subtitles | أجل، لقد قرأتُ بشكل واسع النطاق على حفار القبور |
Özel birlik, verici cihaz menzilden çıkana kadar bekleyin. | Open Subtitles | فريق التكتيكي، أنتظر حتى يكون الإرسال خارج النطاق. |
Bu vizyona sahip çıkan bazı Geniş şirketler var, büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar, fakat onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar. | TED | هناك بعض الشركات الضخمة التي رأت هذه الرؤية انهم يذهبون باتجاه الرقمنة على نطاق واسع و لكن يقفلون النطاق العام |
Her birine adamlarım konuşlandı gözcülük yapıyorlar ve havadan dronlarla Çevre izleniyor. | Open Subtitles | مركزت فريقًا من 6 رجال لدى كل مدخل فرق حراسة النطاق تواصل المراقبة، والطائرات الآلية تطوف مراقبةً. |