"النظره" - Traduction Arabe en Turc

• bakışı
• bakış
• bakışta
• bakıyorsun
• ifade
• bakma
• ifadeyi
• bakışları
• bakışlar
• bakışını

Onlara pis pis bakıyorum ama kımıldamıyorlar. bakışı göster.
لقد زورتهم بشكل سئ ,و لكن بلا جدوى أريني تلك النظره

Annem ne zaman aklına bir fikir gelse bana bu bakışı fırlatır.Ne?
النظره التي لدي أمي عندما تريد رمي المال الذي لديها , ماذا ؟

Yüzündeki bakış güzelim viskiyi sidiğe dönüştürebilir.
هذه النظره على وجهك يمكن ان تحول الويسكى الجيد الى بول بغيض

İlk bakışta gay bir muhasebeciye benzediğini bende biliyorum.
اعلم انه من النظره الاولى يبدو مثل محاسب مرح

Gözlerinde görebiliyorum. Sanki seni kontrol eden hiçbir şey yokmuş gibi bakıyorsun.
يمكنني رؤيه ذلك بعينيك لديك تلك النظره, وكأنك لاتتحكم بنفسك

Tom'un yüzünde hamster'ına yeni bir numara öğrettiği zamanki ifade var.
الى رامر جامر للافطار توم لديه تلك النظره عندما يصبح جاد

Çünkü şimdi üstünde düşününce, o bakışı vardı. Öyle mi?
لانني بعد ان فكرت بالأمر، كانت لديه تلك النظره

Aslında o bakışı görebilirsin, bir videosu var.
في الحقيقة, يمكنك أن تري تلك النظره يوجد هناك فيديو

Yanlış hatırlamıyorsam o bakışı daha önce de görmüştüm.
إذا لم أُخطىء , لقد رأيت هذه النظره من قبل

O ölümcül bakışı daha önce de gördüm, Merlin kralımız ölmeden hemen önce.
رايت هذه النظره الخطيره من قبل ,ميرلين قبل سقوط ملكنا

Bana oğlunla bir ilişkin olmadığını söylediğin an gözlerindeki bakışı gördüm ben.
رأيت تلك النظره بعينك عندما كنت تخبرني أنك لم تكن لديك أي علاقه مع إبنك

Gibbs'in beni yollayacağını öğrendiğinde yüzündeki bakışı gördüm. Yine de iyi iş çıkardın tabi.
لقد رأيت النظره على وجهك عندما اختارنى جيبز للذهاب

O bakış o kadar eşcinsel bir bakıştı ki, Sam'in bir an küçük hobitlere gidin diyeceğini ve Frodo'nun üstüne atlayıp ona oral seks yapmaya başlayacağını düşündüm.
تلك النظره كانت شاذه جداً كنت أعتقد أن سام سوف يخبر الكائنات أن تذهب حتى يخلو له الجو مع فروده ليمارس الشذوذ معه

Yapmaması gereken bir işi yapacağı zaman ki bakış.
النظره التي تعني انه على وشك ان يفعل شيئاً من الأفضل ان لا يفعله

- Ne? O bakış ne? Korkutmaya mı çalışıyorsun?
ما هذه النظره أتريد إخافتي لماذا أتريد أخذي للكنيسه؟

İlk bakışta, öyle görünüyor. Taşı yakından incelersen, çatlak.
من النظره الآولى يبدوا حقيقي ولكن إذا امعنت النظر

İlk bakışta nazik görünüyorsunuz ama ikincisinde bunu söylemek zor.
من النظره الأولى أنت لطيف.. لكن لو نظرت إليك مره ثانية أنت قاسي

Birini öldürmeye göndermeden önce baktığı gibi bakıyorsun.
انت لديك نفس النظره التي يستعملها قبل ان يعطي الامر للضرب

Ne zaman buraya gelsek yüzünde hep bu ifade oluyor.
أنت لديك نفس هذه النظره علي وجهك عندما تكون هنا

Bana o ses tonuyla bakma. Ciddiyim. Lütfen?
لا تنظر لي بتلك النظره الصوتيه أنا أقول الحقيقه ، ارجوك

Babamın yüzündeki ifadeyi görmeliydin.
كان يجب عليك أن ترى تلك النظره على وجه أبى

Evet, Lucy'nin bu dik bakışları nerden aldığını görebiliyorum.
الأن عرفت من أين حصلت لوسى على تلك النظره الحاده.

Böyle bir pisliği bana bıraktıktan sonra o huzurlu bakışlar da neyin nesi?
لا تعطني هذا الكلام التافه بهذه النظره على وجهك

O da bana baktı ve "Benimle oynayacak mısın" bakışını attı.
مثل .لاتفعل ثم نظر الى ونظر لى تلك النظره التى تقول هل ستلعب معى ام لا