İşçi arılar ve asker karıncalar gibi. | Open Subtitles | تقريباً مثل النحلِ العاملِ أَو النملِ الجندي. |
Cesetten uçan karıncalar çıktı. | Open Subtitles | أَعْني، هذه النملِ جاءَ يَطِيرَ خارج الجسمِ. |
Şu karıncalar gerçekten bunu senin için yapar, değil mi? | Open Subtitles | أولئك النملِ حقاً يعمل لأجلك أليسوا كـذلك؟ |
karıncalar ve sinekler arasındaki oluşum sürecini hesaplarsak... | Open Subtitles | لذا، حِساب فترة التفريخ بين النملِ والذبابِ، نُصبحُ... |
Sağlık görevlileri, vurulmuş annenin yüzüne karıncaların doluştuğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالَ إي إم تي إس الأمّ المجروحة الوجه غُطّى في النملِ. |
Bu arada bu karıncalar sizi evdeki diğer kırıntılara da ulaştırabilir. | Open Subtitles | - في هذه الأثناء، هذه النملِ يُمْكِنُ أَنْ يَقُودُك لَرُبَّمَا إلى الفتاتِ الآخرِ في البيتِ. |
Yaprak yiyen karıncalar. | Open Subtitles | "نبات قطع النملِ" |
karıncaların işini bitirdi. | Open Subtitles | حَسناً، حَذرَ النملِ! |