"النموذج الذي" - Traduction Arabe en Turc

    • model
        
    Green School, bizim dünya için inşa ettiğimiz bir model. TED المدرسة الخضراء هي النموذج الذي نبني عليه للعالم.
    Bu model, eve ekmek getiren, TED انه النموذج الذي يضع الطعام على الطاولة
    Bir nevi diğer bağlamlarda işe yaramış bir model yani. TED انه نوع من النموذج الذي عمل في سياقات أخرى.
    Otelde kullandıkları model buymuş. Open Subtitles تبين هذه هو النموذج الذي يستخدمونه في فندقهم
    Bali için inşa ettiğimiz bir model. TED إنها النموذج الذي بنينا عليه لبالي.
    Şunu da söyleyeyim: Ulaşım biz Kosta Rikalılar için çok önemli bir konu hâline geldi, çünkü mevcut model artık işlevsiz hâle geldi. TED وبالنسبة لقطاع النقل،دعوني أخبركم، أصبح قضية وجودية بالنسبة إلى مواطني كوستاريكا، لأن هذا النموذج الذي لدينا لا يناسبنا بتاتاً.
    Ve burada da bundan gelen veriler var, bir de bu verilerden gelen model, TED وهذه هي البيانات الناتجة التي تأتي من ذلك ، النموذج الذي يأتي من ذلك .
    Anakaranın tümünü pazar modeline taşımaya karar verdiklerinde, Hong Kong, Deng Xiaoping gibi liderlerin kopyalayabilecekleri bir model haline de geldi. TED وكانت هونج كونج أيضا النموذج الذي زعماء مثل دنغ شياو بينغ يمكنهم نسخه ، عندما قررت نقل كل من البر الرئيسى الصيني نحو نموذج السوق.
    Bu sualtında yaşama yeteneği olan bir model. Open Subtitles هذا هو النموذج الذي العيش تحت الماء
    Yani, bunu açıklamak için önerdiğimiz model, yaklaşık 100,000 yıl önce modern insanların Afrika'dan dışarı çıktıklarında Neandertallerle buluşmuş olmaları. TED حسناً .. ان النموذج الذي اقترحناه لتفسير هذا هو ان الانسان الحديث عندما خرج من افريقيا منذ ما يقارب 100 ألف عام قابل فصيل " النيدرثيلس "
    Benim yetiştirildiğim model ve iş dünyasındaki bir çoğumuzun yetiştirildiği model benim büyümenin 3 B'leri dediye adlandırdığım modeldi. : tutarlı olan büyüme, 3 aydan 3 aya rekabet olan büyüme diğer insandan daha iyi olma ve kârlı olan büyüme böylece hissedar değeri gittikçe artar. TED النموذج الذي على الأقل ترعرعت في ظله والكثير من الذين يمارسون الأعمال قد ترعرعوا في ظله و الذي تحدث عنه هو النموذج الذي أسميه بـثلاثي النمو: نمو منتظم، من سنة الى أخرى؛ ونمو قادر على المنافسة، لتكون الأفضل بين الجميع؛ ونمو يؤدي الى الربح، حتى يمكنك الاستمرار في تحقيق المزيد من الربح للمستثمرين.
    Olmak istediğiniz rol model hâline nasıl gelebilirsiniz?" TED "كيف تصبح النموذج الذي نريده؟"
    (Alkışlar) Ve önemli olan şey bu modeli geliştirmiş olmamız ki bu model sadece değer biçmede değil, neyin işe yaradığını değerlendirmede de yardımcı oluyor. TED (تصفيق) والمغزى من ذلك أننا الآن طورنا هذا النموذج الذي يساعدنا، ليس فقط في التقييم النهائي ولكن أيضا في تقدير مدى نفعه.
    Temel olarak model, serbest ticaret ortamı sağlayabilirsek, özellikle Avrupa ve Amerika’daki sübvansiyonları kısıtlayabilirsek, global ekonomiyi canlandırmış oluruz. Bu canlanma 2,400 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir rakama mukabil ki bunun yarısı Üçüncü Dünya ülkelerinin payına düşecektir. TED ويشير هذا النموذج الذي أمامكم إنه في حال استطعنا ان نحرر التجارة , و بالأخص أن نوقف الدعم للسلع في الولايات المتحدة واوروبا , فاننا سوف نقوم بإستثاره الاقتصاد العالمي ككل الى رقم كبير جدا يقدر ب 2,400 مليار دولار سنويا , نصفه سيعود للعالم الثالث .
    Spider Martin'in Yurttaşlık Hakları Hareketi'ni belgelemek için kullandığı model bu. Open Subtitles "هذا هو نفس النموذج الذي استخدمه "سبيدر مارتن (سبيدر مارتن هو مصور امريكي قام بتوثيق حركة الحقوق المدنية) لتوثيق حركة الحقوق المدنية
    2009 yılında, iki yahudi arkadaşla birlikte insanları birbiri ile iletişime geçirebilmek amacıyla bir sosyal girişimcilik olarak, Mejdi Tours'u kurdum. Yapacağımız şey, uygulayacağımız model ise, örneğin, Kudüs'de iki tane tur rehberimiz olacak, bir İsrailli ve bir Filistinli gezilere birlikte rehberlik edecekler, tamamen farklı açılardan tarihi, hikayeleri ve arkeolojiyi ve çatışmaları anlatacaklardı. TED في عام ٢٠٠٩، شاركت في إنشاء مكتب مجدي للسياحة، مشروع اجتماعي يهدف لتواصل الناس، مع صديقين يهوديين، بالمناسبة، وما سوف نفعله، هو النموذج الذي قدمناه، مثلًا، في القدس، كان لدينا دليلين سياحيين، واحد إسرائيلي وواحد فلسطيني، يقودون الرحلات سويًا، يقصون التاريخ والحكاية وعلم الآثار والصراع من وجهتي نظر مختلفة تمامًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus