Bay Büyükelçi, tam şu sırada East River'dan işaretsiz bir uçak çekilmekte. | Open Subtitles | سيدي السفير بينما نتكلّم هناك طائرة غير مؤشّرة تسحب من النهر الشرقي |
Bu, New York'taki East River üzerinde, Birleşmiş Milletleri tamamen gören, asılı durumda, 60 metre çapında jeodezik bir küreydi. | TED | والذي كان عبارة عن كرة جغرافية بقطر 200 قدم بغرض أن تعلق فوق النهر الشرقي لمدينة نيويورك، أمام مبنى الأمم المتحدة |
East River'da atom santralinden rahatsız olmuyorsun da bundan mı oluyorsun? | Open Subtitles | لا يوجد لديك مشاكل مع محطة نووية على النهر الشرقي ، و لكن هذا يزعجك ؟ إنها محطة بنسلفانيا |
Rehineler hala Doğu Nehri'nin 76 metre üzerinde bir teleferikte bulunuyorlar. | Open Subtitles | لا تزال الرهائن محتجزة علي ارتفاع أكثر من 250 قدم فوق النهر الشرقي في عربة |
Güvensiz bir yolcu uçağı ya da Doğu Nehri'ne bir şirketin siyanür dökmesi gibi. | Open Subtitles | مثل إطار غير آمن في طائرة ركاب أو شركة ترمي السيانيد في النهر الشرقي |
East River'de terkedilmiş bulundu. | Open Subtitles | عثر عليها أفراد الشُرطة مهجورة عند النهر الشرقي. |
Ama ben olsam East River Power Plant'e gidip bakardım. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتم تبحثون عنه حاولوا في محطة توليد الكهرباء عند النهر الشرقي |
Geçtiğimiz gün East River civarında düşen uçağın hapishane nakliyesine ait olduğu belirtildi. | Open Subtitles | الطائرةالتيتحطّمت قرب النهر الشرقي اليوم يبدوأنهاكانت خطة نقل سجين سرية |
NYPD kaçtığın arabayı az önce East River'ın orada buldu. | Open Subtitles | لقد وجدت الشُرطة سيّارة هربكِ للتو بجوار النهر الشرقي. |
Doktor, sık sık geceleri East River'da çıplak yüzer misiniz? | Open Subtitles | إذاً، كتور، هل في كثير من الأحيان تسبح عاريا في النهر الشرقي في الليل؟ |
East River'da çıplak yüzmeler falan, benden habersiz kutup ayısı kulübü mü kurdun? | Open Subtitles | آه، أتسبح التشا تشا في النهر الشرقي يمكنك البدءُ في نادي الدب القطبي بدوني؟ |
Doktor, sık sık geceleri East River'da çıplak yüzer misiniz? | Open Subtitles | إذاً، كتور، هل في كثير من الأحيان تسبح عاريا في النهر الشرقي في الليل؟ |
Son birkaç on yıl içerisinde ona ve Doğu Nehri'ndeki diğer köprülere harcanan toplam bakım maliyeti ise 3 milyar dolardır. | Open Subtitles | خلال العقدان الماضية، صرف 3 بليون دولار للحفاظ عليه وعلى الجسور الأخرى على طول النهر الشرقي. |
Döşeme aşağı çöker ve köprü Doğu Nehri'nin sularına gömülür. | Open Subtitles | أرضيّة الجسر ستتحرر وأرضيّة الطريق ستسقط إلى النهر الشرقي. |
Doğu Nehri'nde mahalle sakinleri bir futbol sahasının yakınına yüksek bir bina inşaatını protesto ediyor ve sendika mensupları Birleşmiş Marangozlar Kardeşliği'nin yeni başkanlığını protesto ediyor. | Open Subtitles | عند النهر الشرقي السكان يتظاهرون ضد بناء مبنى شاهق بالقرب من ملعب لكرة القدم. وأعضاء الإتحاد يتظاهرون |
İki hafta sonra öğrendim ki gelmediği için ona küfür ettiğim zaman o, Doğu Nehri'nde çürüyormuş. | Open Subtitles | بعدها بأسبوعين، اكتشفت أنه بينما ألعن اسمه لأنه لم يأت كان متعفنًا في النهر الشرقي |
Babam öldü ve dünyaya göre Doğu Nehri'ne vuran bir başka bağımlının tekiydi sadece. | Open Subtitles | رحلَ والدي وفي نظر العالم لم يكُن سوى مُدمن آخر وُجدت جثته تطفو في النهر الشرقي |
Doğu Nehri kıyısına bakıp, bildireceğiz. | Open Subtitles | سنتأكد من النهر الشرقي والشاطيء |
Doğu nehrine attığı 2 kadın hakkında | Open Subtitles | ومن ثم سنخوض في حديث طويل بشأن الإمرأتان اللتانِ ألقيا في النهر الشرقي |
Soruşturma tamamlanmadan, seni Doğu Nehrinde yüzerken bulurlar. | Open Subtitles | وقبل انتهاء الأمر سيجدونك ملقى على وجهك قرب النهر الشرقي |
Şüpheli, doğu nehrinin yakınlarındaki bir çatının güney kısmına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه به يتوجه الى السطح قرب النهر الشرقي |
bunu git de Doğu Nehrinden çıkarttığın o 2 kadına anlat. | Open Subtitles | قل ذلك للمرأتين اللتين أخرجتا من النهر الشرقي |