"الهامّ" - Traduction Arabe en Turc

• önemli

Oh, hayır, tabii ki önemli değil, sadece kişiye geleceğini anlatıyor.
لا، ليس بالأمر الهامّ إنّما يحدّد مستقبلك بأكمله

Taşınma işini daha önce konuşmuşlardı. önemli bir haber değil.
تحدّثا عن الانتقال للعيش معاً سابقاً ليست بالنبأ الهامّ

Belgeleri çalmanı gerektirecek kadar önemli olan şey ne?
ما الشيء الهامّ الذي جعلك تسرق هذه الوثائق ؟

Bu önemli işine devam edebilmesi kimliğinin gizli kalmasına bağlıdır.
قدرته على مواصلة ذلك العمل الهامّ تتوقّف على بقاء هوّيته سرّية

EM: Doğru. Roket aşamalarında roketin fırlatma alanına geri dönebilmesi ve saatler içinde fırlatmaya hazır olması çok önemli.
أ م: ذلك صحيح، فمن الهامّ أن تتمكن أجزاء الصاروخ من العودة إلى الأرض، والعودة إلى موقع الإطلاق لتكون جاهزةً للانطلاق مرة أخرى خلال ساعات.

Bu insanlar için çok önemli bir tarih.
ذلك التأريخ الهامّ لهؤلاء الناس.

Test sonucunu bizimkilere söylememeye karar vermiştim. Çok önemli değildi ama bizimkileri endişelendirmek istemedim.
"قرّرتُ ألاّ أخبر والديّ بأمر الامتحان، لم يكن بالأمر الهامّ ولكنّي أيقنتُ أنّه سيقلقهما"

önemli olan, üstesinden gelmiş olmam.
الشيء الهامّ هو أني خضتُ غمار الأمر

Eee, bu kadar önemli olan şey nedir?
إذاً، ما هو الأمر الهامّ للغاية؟

1000 yıl önce insanların yaşadığı yerleri gösteren bir haritaya bakmak, bilimin gelişiminde ortaçağ İslamının oynayacağı rolün bu kadar önemli oluşunun nedeni hakkında bana ilk içgörümü veriyor.
وبالنظر إلى خريطة تُظهر الأماكن التي عاش بها الناس قبل ألف عام فقد بصّرتني لسبب لعب الإسلام في القرون الوسطى مثل هذا الدّور الهامّ في تطوّر العلم

önemli olan bu değil.
هذا ليس بالأمر الهامّ

önemli değil.
ليس هذا بالأمر الهامّ

Sadece dinle. Burası çok önemli.
-أصغِ الآن فحسب، هذا هو الجزء الهامّ

önemli bir şey değil.
ليس بالأمر الهامّ

Sam'in iyi bir baba olduğunun en önemli ispatı bugün buraya onun için gelmesidir.
...الشيء الهامّ الذي يجعل ( سام ) أباً جيّداً ...إنّه دائماً موجوداً لها

Whistler'ı bu kadar önemli yapan ne?
ما الأمر الهامّ جدّاً بشأن (ويسلر)؟

- önemli bir şey yok.
-ليس بالأمر الهامّ