"الهديه" - Traduction Arabe en Turc

    • hediye
        
    • hediyeyi
        
    • hediyenin
        
    • Hediyeni
        
    • hediyesini
        
    - sonunda... biliyor musun, bunu sevgililer gününde hediye olarak almıştım! Open Subtitles هل تعلمين لقد حصلت عل هذه الهديه فى يوم عيد الحب
    Kız kardeşim için olan hediye üzerinde bir kez daha gösterir misin? Open Subtitles هل من الممكن أن تريني أيها مرة أخري مع هذه الهديه لاختي
    Yüzbaşı Morstan'ın kızı her yıl tekrarlanacak şekilde değerli bir hediye alıyor ve şimdi de onu, kandırılmış bir kadın olarak neticelendiriyor. Open Subtitles ابنه الكابتن مورستان تستلم الهديه الثمينه التى اخذت تتكرر عاما بعد عام
    Beni kaçıran kişilerin, bana bu hediyeyi vermeleri tesadüf olamaz. Open Subtitles الناس الذين أخذوني لا يمكن ان تكون مصادفه ان يعطوني هذه الهديه الرائعه
    Anne, bu hediyeyi bana Dan Dedem almış. Open Subtitles ماما جدي دان أعطاني هذه الهديه لعيد ميلادي
    12 dünya cennetimizi görecek ve Tanrı'mızın sunduğu hediyeyi anlayacaklar. Open Subtitles الإثنى عشر عالما سيرون جنتنا وسيفهمون الهديه التى يقدمها لنا ربنا
    Kişisel ve içten olduğu sürece... bir hediyenin ne kadar olduğu önemli değildir Hyde. Open Subtitles هايد انه لا يهم كم الهديه تكلف.. طالما انها عاطفيه وخاصه
    Şimdi de ona bir hediye almam gerekiyor ve ne yapacağımı bilmiyorum... Open Subtitles والان علي ان اعطيه هذه الهديه وانا لا اعلم
    Bak Donna, bu hediye için çok ama çok çaba harcadım. Open Subtitles انظري ,دونا لقد وضعت الكثير من الافكار في هذه الهديه
    Bize bir hediye verildi. Chris ateş yakabiliyor... Open Subtitles لقد اعطيت لنا هدية سواء كانت تلك الهديه هي أن كريس يمتلك قوة النار
    hediye misafiri onurlandıracak kadar iyi olmalı ama utandıracak kadar da iyi olmamalıdır. Open Subtitles الهديه يجب أن تكون جميلة بما فيه الكفايه لتكريم واحترام الضيف لكن ليست جميلة كثيراً لتخجله من هديته
    Bu bir kaplan derisi en cesur amcam, Jushinta hediye olarak vermişti. Open Subtitles هذا جلد النمر إنه عمي الشجاع,جستن أعطاني هذه الهديه
    Tamam, ancak açılana kadar, o hediye hala bize sayılır. Open Subtitles حسنا, مالم تفتح هذه الهديه تظل العلبه لك
    Bu hediyeyi kime alıyorsa onu sevmediğin çok belli. Open Subtitles من الواضح أن من يشتري لها الهديه لا تعجبك
    Bizi kovmalarına çok sevindim, çünkü şimdi Pete için mükemmel hediyeyi bulmaya vaktimiz var. Open Subtitles انا سعيده لاننا طردنا الان لدينا الوقت لكي نختار الهديه المناسبه لـ بيت
    Şu hediyeyi bana ver de, paketi açayım... Paket yapayım. Open Subtitles اذا اعطني الهديه حتى اغلفها او لا اغلفها
    hediyeyi bırakıp iyi haberi sana söylemek istemiştim sadece. Open Subtitles اردت فقط ان اعطيها الهديه وإخبارك بالأخبار السعيده
    hediyeyi açmaya ne dersin? Kahretsin. Hayır, yani harika. Open Subtitles مارأيك بفتح الهديه اولا؟ اوه لا اقصد هذا رائع انا امزح انه رائع..
    Aria, eğer sen ve kardeşin tehdit ediliyorsanız bu küçük hediyeyi polise götürmelisiniz. Open Subtitles أريا، اذا كنت انت و اخيك مهددون يجب ان تأخذي تلك الهديه الصغيره للشرطه
    O dönünce, ona gitmemesini ve onun için daha önce bahsettiğim hediyenin bende olduğunu söyle. Open Subtitles .... عندما تعود أخبرها أن لدى تلك الهديه التى ذكرتها لها من قبل, وان لا ترحل
    Seviştikten sonra mı Hediyeni açmak istersin yoksa Hediyeni açtıktan sonra mı sevişmek? Open Subtitles هل تريدين أن نمارس الجنس أولاً ومن ثم نفتح الهديه؟ أو الهديه أولًا؟
    Lütfen Yüce Peder'in iltifatları ve bu hediyesini kabul et. Open Subtitles أرجو منك أن تتقبل مني هذه الهديه مع أحر تحياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus