- sonunda... biliyor musun, bunu sevgililer gününde hediye olarak almıştım! | Open Subtitles | هل تعلمين لقد حصلت عل هذه الهديه فى يوم عيد الحب |
Kız kardeşim için olan hediye üzerinde bir kez daha gösterir misin? | Open Subtitles | هل من الممكن أن تريني أيها مرة أخري مع هذه الهديه لاختي |
Yüzbaşı Morstan'ın kızı her yıl tekrarlanacak şekilde değerli bir hediye alıyor ve şimdi de onu, kandırılmış bir kadın olarak neticelendiriyor. | Open Subtitles | ابنه الكابتن مورستان تستلم الهديه الثمينه التى اخذت تتكرر عاما بعد عام |
Beni kaçıran kişilerin, bana bu hediyeyi vermeleri tesadüf olamaz. | Open Subtitles | الناس الذين أخذوني لا يمكن ان تكون مصادفه ان يعطوني هذه الهديه الرائعه |
Anne, bu hediyeyi bana Dan Dedem almış. | Open Subtitles | ماما جدي دان أعطاني هذه الهديه لعيد ميلادي |
12 dünya cennetimizi görecek ve Tanrı'mızın sunduğu hediyeyi anlayacaklar. | Open Subtitles | الإثنى عشر عالما سيرون جنتنا وسيفهمون الهديه التى يقدمها لنا ربنا |
Kişisel ve içten olduğu sürece... bir hediyenin ne kadar olduğu önemli değildir Hyde. | Open Subtitles | هايد انه لا يهم كم الهديه تكلف.. طالما انها عاطفيه وخاصه |
Şimdi de ona bir hediye almam gerekiyor ve ne yapacağımı bilmiyorum... | Open Subtitles | والان علي ان اعطيه هذه الهديه وانا لا اعلم |
Bak Donna, bu hediye için çok ama çok çaba harcadım. | Open Subtitles | انظري ,دونا لقد وضعت الكثير من الافكار في هذه الهديه |
Bize bir hediye verildi. Chris ateş yakabiliyor... | Open Subtitles | لقد اعطيت لنا هدية سواء كانت تلك الهديه هي أن كريس يمتلك قوة النار |
hediye misafiri onurlandıracak kadar iyi olmalı ama utandıracak kadar da iyi olmamalıdır. | Open Subtitles | الهديه يجب أن تكون جميلة بما فيه الكفايه لتكريم واحترام الضيف لكن ليست جميلة كثيراً لتخجله من هديته |
Bu bir kaplan derisi en cesur amcam, Jushinta hediye olarak vermişti. | Open Subtitles | هذا جلد النمر إنه عمي الشجاع,جستن أعطاني هذه الهديه |
Tamam, ancak açılana kadar, o hediye hala bize sayılır. | Open Subtitles | حسنا, مالم تفتح هذه الهديه تظل العلبه لك |
Bu hediyeyi kime alıyorsa onu sevmediğin çok belli. | Open Subtitles | من الواضح أن من يشتري لها الهديه لا تعجبك |
Bizi kovmalarına çok sevindim, çünkü şimdi Pete için mükemmel hediyeyi bulmaya vaktimiz var. | Open Subtitles | انا سعيده لاننا طردنا الان لدينا الوقت لكي نختار الهديه المناسبه لـ بيت |
Şu hediyeyi bana ver de, paketi açayım... Paket yapayım. | Open Subtitles | اذا اعطني الهديه حتى اغلفها او لا اغلفها |
hediyeyi bırakıp iyi haberi sana söylemek istemiştim sadece. | Open Subtitles | اردت فقط ان اعطيها الهديه وإخبارك بالأخبار السعيده |
hediyeyi açmaya ne dersin? Kahretsin. Hayır, yani harika. | Open Subtitles | مارأيك بفتح الهديه اولا؟ اوه لا اقصد هذا رائع انا امزح انه رائع.. |
Aria, eğer sen ve kardeşin tehdit ediliyorsanız bu küçük hediyeyi polise götürmelisiniz. | Open Subtitles | أريا، اذا كنت انت و اخيك مهددون يجب ان تأخذي تلك الهديه الصغيره للشرطه |
O dönünce, ona gitmemesini ve onun için daha önce bahsettiğim hediyenin bende olduğunu söyle. | Open Subtitles | .... عندما تعود أخبرها أن لدى تلك الهديه التى ذكرتها لها من قبل, وان لا ترحل |
Seviştikten sonra mı Hediyeni açmak istersin yoksa Hediyeni açtıktan sonra mı sevişmek? | Open Subtitles | هل تريدين أن نمارس الجنس أولاً ومن ثم نفتح الهديه؟ أو الهديه أولًا؟ |
Lütfen Yüce Peder'in iltifatları ve bu hediyesini kabul et. | Open Subtitles | أرجو منك أن تتقبل مني هذه الهديه مع أحر تحياتي |