"الهلام" - Traduction Arabe en Turc

    • jöle
        
    • jöleli
        
    • reçel
        
    • jel
        
    • jöleye
        
    • reçeli
        
    • jeli
        
    • pelte
        
    • Jöleyi
        
    • jelibon
        
    • reçelli
        
    • jöleleri
        
    • jole
        
    • jölen
        
    • Jell-O
        
    Bir tüp jöle kullanmam gerekti, ama en sonunda yatırmayı başardım. Open Subtitles لقد أخذ الأمر علبة كاملة من الهلام, لكنه أخير سُرح للأسفل.
    13 ve acımasız kaltak bir anlaşmazlık yaşadılar ve kafeteryada jöle kalmamıştı. Open Subtitles ثلاثة عشر والساقطة المتوحشة كانتا تتعاركان وقد انتهت حلوى الهلام في الكافيتيريا
    Sen sanki az jöle manyağı değildin, her hafta bir kutu giderdi herhalde. Open Subtitles لم يكن هناك أنبوباً من الهلام في الألف ميل التي كان في سلام
    Diğer bir keseli olan kanguruysa, bir seferde jöleli bir şeker boyutunda yavrular doğurur. TED الكنغر هو نوع آخر من الجرابيات. عند الولادة يكون صغيرها بحجم حبة واحدة من حلوى الهلام.
    reçel tostun yüzeyinde serbestçe hareket edebilir ama oraya yapışmıştır ve yüzeyden kendiliğinden ayrılamaz. Open Subtitles الآن الهلام يمكن أن يتحرك بحرية على سطح الخبز, لكن ماعدا ذلك,فهو ملتصق,لا يمكنه
    İlkel balıkların gözlerindeki iğne deliğinin yanında kalan şeffaf jel, bir merceğe dönüştü. Open Subtitles في أعين سمكة بدائية تحوَّل الهلام الشفاف الذي بجانب الفتحة الصغيرة إلى عدسات
    Biraz jöle ve biraz tuz alarak ve işin içine bir parça sihir katarak yapay kas yapabilirsiniz. TED لو أخذتم بعض من الهلام وبعض من الملح، وقمتم بقليل من الخدع، تستطيعون صُنع عضلة اصطناعية.
    Kalbim atıyor, ağzım kupkuru, dizlerim de jöle gibi. Kendimi çok iyi hissediyorum. Open Subtitles قلبي يدق بقوة,ركبتاي كما الهلام انه احساس عظيم
    Testi yapan doktor, kanın jöle gibi kesilebildiğini söylemiş. Open Subtitles الطبيب عنده هو هنا الذي الدمّ خثّر مثل الهلام.
    Ayrıca beş farklı renkte jöle. Open Subtitles بالإضافة إلى خمسة ألوان مختلفة من الهلام.
    Jilet gibi çocuk;parfüm ve biraz jöle. Open Subtitles أفضل تنكّر في العالم: البدلة الرسميّة وبعض الهلام.
    Muhtemelen çıldırmıştı çünkü gitmeden önce çöreğinin üzerine jöle sürmesine izin vermemişlerdi. Open Subtitles هو من المحتمل كَانَ مجنونَ ' يَجْعلُ هم لا يَتْركوه وَضعَ الهلام على بسكويتِه قَبْلَ أَنْ تَركَ.
    İster kiraz ister üzüm olsun, jöle jöledir. Open Subtitles الهلام هلام سواء كان بنكهة العنب أو الكرز
    Keşke benim şu roket jöleli donutlarla çalışsa. Open Subtitles الآن إذا تمكنت من الاقلاع بالصاروخ بكعك الهلام
    Olayın bütünü hokey topu veya jöleli donut gibiydi. Open Subtitles بشكل عام نظرية الغالبية العظمى عن هذا الشيء ستعتبره بأنـّه كان قرص هوكي ، أو حلوى الهلام.
    Ona reçel veya sakinleştirici başka bir şey götürmeliyim. Open Subtitles علي أن آخذ له بعض الهلام أو شيئاً آخر مهدئ
    DNA'sını ayırıp jel elektroforez kullanarak haritasını çıkardık. Open Subtitles قمنا بفصل حمضها النووي ودراسته باستخدام الهلام الكهربي.
    Karım meyveli jöleye bayılır. Open Subtitles لدى زوجتي شهية للحلويات لذا تطلب دوما ً حلوى الهلام
    Martha, Bayan Caroline'den reçeli alıp mutfağa götür. Open Subtitles مارثا ,خذي الهلام من الآنسة كارولين و ضعيه في المطبخ
    Ne? Doğum kontrol jeli. Onu cebinize koyarken görüntülenmişsiniz. Open Subtitles الأشرطة تُشوّفُك وَضْع الهلام المانع للحمل إلى جيبِكَ.
    Sonra da, buzdolabında pelte bir hâl aldığında, bir tabağa ters çevirip koyun. Open Subtitles ومِن ثم يتحوّل إلى الهلام في الثلاجة و تقوم بتقليبه في صحن.
    Jöleyi yumurtalara çok yakın koyuyorsun. Open Subtitles لقد قمتم بوضع الهلام بالقرب من الأطراف
    Onlara göre bu, kavanoza jelibon koymak gibidir. Open Subtitles موقفهم هذا يكون كمن يضع مربي في كعكة الهلام.
    Onun muhterem annesi reçelli sazanı çok iyi yapıyor, yabancı bir tarif. Open Subtitles ربما والدتها المباركة أعدتهم مع الهلام على الطريقة الأجنبية
    jöleleri kutsa da herkes yiyebilsin. Hadi. Open Subtitles مُباركة الهلام في انتظارك ليتنسى للجميع أكلها
    Çöplük alanı sanki jole gibidir. Open Subtitles المكب مثل طبق من الهلام
    Ama senin jölen her zaman ortada olması gerektiği yerde kalıyor. Open Subtitles لكن الهلام من يدك يبقى في الوسط تماماً حيث يجب أن يكون
    Jell-O'nun Hala tamamen bozulmamış. Open Subtitles لاحظوا أن الهلام ما يزال سليماً تماماً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus