"الهواء الطلق" - Traduction Arabe en Turc

    • temiz hava
        
    • açık hava
        
    • açık havada
        
    • dışarıda
        
    • Open Air
        
    • temiz havaya
        
    • Açık havaya
        
    • Açık havayı
        
    • kapalı mekan
        
    • Temiz havada
        
    • dışarıdaki havayı
        
    • hava alalım
        
    temiz hava ve güneş altında... 7 ağır silahlı muhafız gözetiminde... kendisi gibi 2 mahkumla birlikte egzersiz yapıyor. Open Subtitles حيث يتمرن مع اثنان آخرين من السجناء في الهواء الطلق و أشعة الشمس تحت مراقبة آمنة لسبع حراس مسلحين
    temiz hava akşamdan kalmalığa sandığım kadar iyi gelmiyormuş. Open Subtitles الهواء الطلق ليس مفيدا لدوار ما بعد الشراب.
    Yakın tarihte yapılan bir kazıda çıkarılan heykel Adriyatik'te bir adada, açık hava müzesindeydi. Open Subtitles التمثال كان في الهواء الطلق في المتحف الموجود في جزيرة الأدرياتيكي. غادرا فورًا لمشاهدته.
    açık hava Verdi festivali için ne uygun bir mekan. Open Subtitles ياله من مكان رائع لاغني بمهرجان في الهواء الطلق.
    açık havada tropik bir cennete gerçekleşen başka bir konferansta, kahvaltı büfesindeyim ve bir çift yanıma yaklaştı. TED في مؤتمر آخر، كان في الهواء الطلق في جنة استوائية، وأنا في المائدة المفتوحة لوجبة الإفطار، يقتربُ زوجان مني،
    Ve hastanelerde çalıştığımız model ve başka bir sürü farklı binada çalıştığımız modeller, Açık havayı dışarıda tutmak için. TED والنموذج الذي نشتغل به في المستشفيات، وكذلك في الكثير والكثير من المباني المختلفة، من أجل ترك الهواء الطلق خارجا.
    Open Air'da tanışmıştık. Grup terapisinde benimleydi. Open Subtitles قابلتها في مركز "الهواء الطلق" العلاجي، كانت في المجموعة العلاجيّة معي
    Bahçeyi kullanmak için. temiz havaya çok ihtiyaçları var ve burada böyle bir imkanımız yok. Open Subtitles إنهم بحاجة ماسة إلى الهواء الطلق ولا يوجد لدينا بدائل
    Burası çok güzel, yemyeşil, temiz hava. Open Subtitles الريف جميلة للغاية, الكثير من الهواء الطلق وبشدة الخضورة
    Biraz temiz hava, manzara değişikliği... belki sizi düşüncelerinizden uzaklaştırmaya yardımcı olacaktır. Open Subtitles بعض الهواء الطلق.. تغيير المنظر يمكن أن تساعدك أن تريحي عقلك من الأمور
    Nasıl yani ? Herhangi bir yanlışları yok ama yine de bu kızlarda garip birşeyler var. Tatlım, eminim tüm bunların hepsi ,alışık olmadığın temiz hava ve huzurlu yaşamdan kaynaklanıyor. Open Subtitles حبي، أنا متأكد أن هذا يرجع إلى الهواء الطلق وحياة الاسترخاء
    Burasının oralardan farkı, temiz hava, günışığı, kuş cıvıltıları olması. Open Subtitles ماهو الفرق الذي سيصبح هنا في الهواء الطلق وتحت اشعة الشمس الطيور تغرد على الاشجار انت تعلم ؟
    Geç vakitte yapacakları açık hava konseri için prova yapıyorlar. Open Subtitles وهم يتدربون على حفل موسيقي في وقت متأخر من الليل في الهواء الطلق.
    Suriye'de Malula denen bir yer var. Çok büyük bir açık hava tiyatrosudur. Çok güzel. Open Subtitles هناك مكان في سوريا يسمى معلولا مسرح في الهواء الطلق كبير جداً ، جميل
    Marshall'ın babası eğer New York'ta bir açık hava düğünü yaparsak soyulacağına ikna olmuş. Open Subtitles والد مارشال مقتنع أنه إذا عملنا الزفاف في الهواء الطلق في نيويورك،
    İkimizde bu ailelerin açık havada olmayınca bir araya gelemediğini biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعلم أن تلك اللقاءات الأسرية لم تكن بشأن النزهات في الهواء الطلق
    Kamp yapmak çok fenadır! Kamp ateşi, biraz sarma, kafayı bulma, açık havada seks. Open Subtitles التخييم شئ مذهل، اشعال النيران، بعض الحشيشه، الاسراف في الشرب، الجنس في الهواء الطلق
    açık havada, bunun anlamı çok fazla değişken var. Open Subtitles و تُنفَّذ في الهواء الطلق مما يعني وجود الكثير من المتغيرات
    Doğru, o tekne çok seksi, ve bazen dışarıda duş alıyor. Open Subtitles حقـًا؟ فعـلاً، هذه السفينة مثيرة للغاية وتستحـم أحيانـًا في الهواء الطلق
    Ona tedaviden, Open Air'dan bahsediyordum ve gerçekten derinlere daldık. Open Subtitles وكنت أتكلم عنه وعن العلاج وعن مركز "الهواء الطلق"، و...
    Adayları derhal incelemeye başlıyorum. Biraz temiz havaya ihtiyacım var. Open Subtitles سأبدأ في مراجعة المرشحين فوراً. أحتاج بعض الهواء الطلق.
    Oda gazla dolmuştu, Ben de onu Açık havaya çıkardım. Open Subtitles الغرفة كانت مليئة بالغاز لذلك جذبتها للخارج حيث الهواء الطلق
    Ben kapalı mekan insanıyım. Open Subtitles لست ممن يحبون الهواء الطلق.
    Güzel bir ikindiydi, Temiz havada olmak ferahlatıcıydı. Open Subtitles كانت فترة بعد الظهر مبهجة وكان التنزه في الهواء الطلق مريحاً
    Ayrıca dışarıdaki havayı da inceledik. TED وقمنا أيضا بأخذ عينة من الهواء الطلق.
    Rachel, biraz hava alalım mı? Open Subtitles رايتشل.. هلّا إستنشقنا بعض الهواء الطلق ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus