Beni sonsuza dek izleyemezsin. Uçan Hollandalı gibi. | Open Subtitles | لايمكنني أن أدعك تتبعني إلى الأبد , مثل سفينة الهولندي الطائر |
- Uçan Hollandalı'yı kontrol ediyor. - Denizleri ele geçiriyor. | Open Subtitles | إنه يتحكم في الهولندي الطائر ويسيطر علي البحار |
Davy Jones'un kalbi. Uçan Hollandalı'da güvende. | Open Subtitles | قلب ديفي جونز إنه بأمان علي الهولندي الطائر |
Artık biliyoruz. Geriye, Uçan Hollandalı'ya binmek, anahtarı kapmak kaldı. | Open Subtitles | لكننا نعرف الآن، وليس علينا سوى الصعود على متن (الهولندي الطائر)، والحصول على المفتاح |
Hele başlarında Uçan Hollandalı varsa. | Open Subtitles | فقط إذا لم يتقدمهم سفينة (الهولندي الطائر) |
- Uçan Hollandalı'ya yenildi. | Open Subtitles | سقط في قبضة الهولندي الطائر |
Uçan Hollandalı'nın zaten... O halde denizin dibine gideceksin. | Open Subtitles | ( الهولندي الطائر) لها قائد بالفعل... |