Bu hızla gidilirse bu gece 9'da bitirebilirler. | Open Subtitles | إذا تم الاستمرار على الوتيرة الحالية، فقد يكونون قادرين على الانتهاء حوالى 9: 00 مساء الليلة |
Bu hızla asla aya varamayız. Hadi hızlanalım. | Open Subtitles | بهذه الوتيرة لن نصل القمر أبداً فلنحث الخطى |
Tezimi verdiğimden beri bu hızda çalışmamıştım, sence bu normal mi? | Open Subtitles | أنا لم تتحرك على هذه الوتيرة منذ أديت الإقامة. هل هذا طبيعي؟ |
Bu hızda devam edersek dünyanın etrafını dolaşmamız 8000 yıldan az sürer! | Open Subtitles | إذا أردنا الحفاظ على هذه الوتيرة ، ينبغي أنّ نجعلها حول العالم ، دعونا نقول في اطار 8000 سنة؟ |
Ama bu tempo bizim için yeterli değildi. | TED | لكن الوتيرة لم تكن بالسرعة الكافية بالنسبة لنا. |
Walt, yüksek frekanslı ticaretin piyasa potansiyelini ilk fark edenlerden biri. | Open Subtitles | (والت) كان من الاوائل الذين استفادوا من إمكانيات السوق الحقيقية الذي يملك تداول مرتفع الوتيرة |
Bu gidişle 10 yıl sonra gazete diye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | بهذه الوتيرة ، لن تكون لدينا صحيفة خلال 10 سنوات |
Bu tempoda yürümeye devam edersek bırakmak değil hayatta kalabilmemiz mesele olacak. | Open Subtitles | نستمر السير على هذه الوتيرة الإقلاع عن التدخين لا سيصبح مشكلة وسوف نكون الناجين |
2015'e kadar şu anki hızla bile devam etsek en az 250 milyon yeni arabamız olacak. | TED | بحلول ٢٠١٥ سنمتلك على أقل تقدير ٢٥٠ مليون سيارة جديدة حتى مع الوتيرة الحالية التى نسير بها الآن . |
Bu hızla yürümeye devam edersek burada öleceğiz. | Open Subtitles | اذا استمرينا بنفس الوتيرة في السير ...فربما نموت هنا |
Bu hızla giderlerse yanıp kül olacaklar. | Open Subtitles | سيتجمّدان بسرعة على هذه الوتيرة |
Haftaya ilk sayfalarımı teslim edeceğim ama ben oldukça ilerledim sayılır o yüzden bu hızla devam edersem yakın zamanda biter diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ستنتهي أول صفحاتي في الأسبوع القادم و لقد أتممت الكثير لذا أشعر كأنني ... إن أمضيت على هذه الوتيرة , عندها |
Bu hızla giderse komutan bile ölecek. | Open Subtitles | على هذه الوتيرة ، ستبيد القيادة |
Yüksek hızda onlar bizim çizgi teslim edildiğinde bilelim | Open Subtitles | التداول المرتفع الوتيرة دعونا نعلم حين يتم إيصال خطّنا |
Bu hızda devam edersek sorun çıkmaz. | Open Subtitles | إذا واصلنا هذه الوتيرة يجب أن نكون على ما يرام. |
Bu hızda devam edersem, üç saat, on bir dakika ve artı olarak, bu anlamsız konuşma ne kadar sürerse. | Open Subtitles | على فرض أنّني سأستمرّ بالعمل على نفس الوتيرة فأنا سأُنهي خِلال ثلاث ساعات و11 دقيقة بالإضافة للوقت الذي أحتاجه كي أُنهي هذه المحادثة عديمة الجدوى. |
Kendi kuşağının en zarif dansçılarından, uzun adımları, tempo değişiklikleri ve dönüşleri ile ünlü. | TED | واحد من أكثر الراقصين أناقة من أبناء جيله ، اشتهر بخطواته الطويلة ، والتغييرات في الوتيرة و المحاور. |
O tempo ile Santiago'ya yıl sonunda varırsın. | Open Subtitles | حسنا ، على هذه الوتيرة يجب أن اصل إلى سانتياغو بحلول نهاية العام |
Bu saçmalık. Bu tempo olmaz Yürü git ya. | Open Subtitles | هذا هراء، هذه ليست الوتيرة |
Yüksek frekanslı ticaret bu-- | Open Subtitles | التداول المرتفع الوتيرة |
Hangi yüksek frekanslı ticaret vardır | Open Subtitles | الذي يملك تداول مرتفع الوتيرة |
İnanılmaz... Gücü ve hızıyla maça hakim! Bu gidişle şansım yok! | Open Subtitles | غير معقول، إنّه بالغ القوّة والسرعة، على هذه الوتيرة سأخسر لا محالة! |
Kahretsin! Bu gidişle işimiz bitecek! | Open Subtitles | سيتمكن منا على هذه الوتيرة |
Bu tempoda yürüyerek kendimi öldürecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أقتل نفسي بالسير كثيرا ًعلى هذه الوتيرة |