"الوحشِ" - Traduction Arabe en Turc

• canavarın
• canavarı

Bu canavarın, bizden her şeyi alıp götürmesine izin vermeyeceğimden bahsediyorum.
أَتحدّثُ عن لا أَتْركُ هذا كُلّ شيءِ واردِ الوحشِ بعيداً عنّا.

Bu canavarın peşinden gidip yenebilmemizin tek bir yolu var,
هناك فقط طريقة واحدة وهي أَنْ نَتعقّبَ ونَهْزمَ هذا الوحشِ

Kızımı ve doğmamış torunumu öldüren canavarın ölümü dışında hiçbir şey öfkemi dindiremez.
لا شيء سَيَنهي ذلك الغضبِ ماعدا موتِ الوحشِ... ... الذيقَتلَبنتَي وحفيدي الغير مولود.

İster inan ister inanma, ben de dört saat boyunca canavarı oynamaktan hoşlanmıyorum ama bunu onlar için yapıyorum.
صَدِّق أو لا تًصَدِّق، أنا نفسي لا أَجِدُ لعب الوحشِ لأربع ساعاتِ كُلّ ذلك التَحفيز أمّا. لَكنَّه لَيسَ عنيّ.

İçinizdeki canavarı özgür bırakmaktan korkmayın.
لا تَكُنْ خائف لتَحرير الوحشِ الذي في داخلك

canavarın karnındakini, dünyadaki kötülükle savaşmak için kullanacağını sandın.
تفكّرَ بأنك قد تَستعملُها لمُحَارَبَة شرِّ العالم مِنْ داخل بطنِ الوحشِ

- Ama bak, o altın kılıcıyla canavarın karnını yarıp dışarı çıkmış.
قَطعَ طريقَه مِنْ بطنِ الوحشِ.

Bu canavarın bana yaptıklarından sonra... buna daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum.
' سبب بعد ما ذلك الوحشِ عَمِلَ لي... أنا لا أَعْرفُ كَمْ أكثر أنا يُمْكِنُ أَنْ أَقِفَ.

canavarın karnındasın.
أنت في بطنِ الوحشِ.

O canavarı durdurmanın tek yolu onu havaya uçurmak.
الطريقه الوحيده لوَقُّف ذلك الوحشِ أَنْ نفجّرَه

canavarı beslemek için sana bir şeyler vereyim mi?
أنا لَرُبَّما عِنْدي شيءُ ل أنت للتَغْذِية إلى الوحشِ.

O canavarı o yola sürükledin bir kere.
لقد سمحتَ لذلكَ الوحشِ أن يتدخل ؟

"Ve içlerinden biri bu canavarı mühürleyebilmek için canını feda etmiş."
"أحد الشينوبيين جازف بحياته .لختم هذا الوحشِ بعيدًا