"الوحيدة التي كانت" - Traduction Arabe en Turc

    • tek
        
    • olan
        
    Annemin beni cesaretlendirdiği tek konu nasıl viski koymayı öğrenmekti. Open Subtitles الشيء الوحيدة التي كانت تشجعني لتعلمه هو كيفية سكب الخمر
    Eski zamanlarda bir yere gitmenin tek yolu buydu. Shh. Open Subtitles هذه هي الطريقة الوحيدة التي كانت لديك في تلك الأيام.
    Sanırım konumlarını tahmin edebilen tek kişi kızdı. Open Subtitles أعتقد أن الفتاة كانت هي الوحيدة التي كانت تخشى على مكانتهم
    Hatırlıyor musun? Perdeleri geri çekilmiş olan bir tek bu pencere vardı, değil mi? Open Subtitles الآن تذكر أنها كانت النافذة الوحيدة التي كانت ستائرها مسحوبة للخلف ؟
    Teste ihtiyacı olan sistemler bu kadardı ve hepsi testten yüksek notla geçtiler. Open Subtitles كانت تلك الأنظمة الوحيدة التي كانت بحاجة إلى اختبار، ولقد نجحوا نجاحاً باهراً.
    Benimle birlikte olmak için tek şansın, baygın olduğum zamandı. Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي كانت لديك معي هي عندما كنت غير واعية
    Onları durdurmak için kullanabileceğimiz elimizdeki tek şansı az önce vurdun. Open Subtitles أنت قتلت الفرصة الوحيدة التي كانت ستعلمنا ايقافهم
    Bizim tek düzeltilme şansımızda alevlerle kül olup gitmişti. Open Subtitles فأحترقت الفرصة الوحيدة التي كانت يمكن أن تجعل منا أشخاصا أفضل
    Şimdiye kadar size karşı dürüst olan tek kişi oydu. Open Subtitles فهي الوحيدة التي كانت صادقة معك حتى الآن
    Oğlumu geri almam için bana yardım eden tek kişi o. Open Subtitles إنها الوحيدة التي كانت ستساعدني لإستعادة إبني ملازم
    Ben seni savunan tek insandım. Open Subtitles كنت الوحيدة التي كانت عند الانتخابات تدافع عنك
    Teşkilatta seni savunan bir tek ben vardım. Open Subtitles كنت الوحيدة التي كانت عند الانتخابات تدافع عنك
    Öğrendiğim kadarıyla ailesinden kalan tek kişi New Orleans'da oturan Patrick adındaki oğlu. Open Subtitles كل ما أعلمه أن , العائلة الوحيدة التي كانت لديها هو إبن يدعى باتريك يعيش في نيو أورلينز
    Nerede kaldığımı bilen bir tek O'ydu. Open Subtitles إنها الوحيدة التي كانت تعلم مكان تواجدي.
    Ailem süper güçlere sahip oldu ve polis merkezindeki tek arkadaşım dün gece ölü bulundu. Open Subtitles عائلتي تطور قدرات وصديقتي الوحيدة التي كانت ليّ في قسم الشرطة وجدت ميتة بالأمس..
    Ve annen bana geri dönen tek avukattı, bana bir şans vermeyi isteyen tek kişi. Open Subtitles وكانت والدتكِ الوحيدة التي راسلتني الوحيدة التي كانت على إستعداد لمنحي فرصة
    En güçlümüz sensin. Aramızdan dışarıda yaşama şansı olan bir tek sen varsın. Open Subtitles أنتِ الوحيدة التي كانت لديها فرصة للعيش من قبل
    Aramızdan dışarıda yaşama şansı olan bir tek sen varsın. Open Subtitles أنتِ الوحيدة التي كانت لديها فرصة للعيش من قبل
    Her şey olurken orada olan tek kişi, şu anda hayatımda olmayan kişi. Open Subtitles الانسانه الوحيدة التي كانت موجودة طوال المرة السابقة هي الوحيدة الغير متواجدة في حياتي حاليا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus