"الوحيدة لإيقاف" - Traduction Arabe en Turc

    • durdurmanın tek
        
    • önlemenin tek
        
    • engellemenin tek
        
    Korkarım ele geçirilmiş bir vücudu durdurmanın tek yolu onu parçalamak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف هؤلاء هو أن روح الكتاب تقطع جسدها
    - Taşıdığın kimyasal, Revenna'ya yapılan saldırıyı durdurmanın tek yolu olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون الطريقة الوحيدة لإيقاف الهجوم في ريفانا
    Sayımı durdurmanın tek yolu KAPATILMA. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف تفقد المساجين هي الحبس
    Sayımı durdurmanın tek yolu KAPATILMA. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف تفقد المساجين هي الحبس
    Ateş ulusu kralını yenmek, bu savaşı durdurmanın tek yolu. Open Subtitles هزيمة سيد النار , هي الطريقة الوحيدة لإيقاف هذه الحرب يجب ان أجربها
    Enfeksiyonu durdurmanın tek yolu ise onları beyinlerinden vurmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف العدوى هي في تدمير دماغ المصاب
    Bunu durdurmanın tek yolu, bu maskeli adamın kim olduğunu anlamak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف هذا هو اكتشاف من هو صاحب القناع
    Parlamaları durdurmanın tek yolunun bu olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أنّها الوسيلة الوحيدة لإيقاف الومضات
    Bu Japon topçularını durdurmanın tek yolu, o tepeye ulaşmak ve bunu yapmanın tek yolu, hava üssünün diğer tarafına geçmek. Open Subtitles الوسيلة الوحيدة لإيقاف هذه المدفعية اليابانية هي بتسلق تلك التلال والوسيلة الوحيدة للوصول لتلك التلال هي عبر هذا المطار
    Öyle bir gücü durdurmanın tek yolu kuyruktan yakalamaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف هذا النوع من الاندفاع هي بجذبه من مؤخّرته
    Belki de, yok etmek bu savaşı durdurmanın tek yolu değildir. Open Subtitles ربما الإبادة ليست الطريقة الوحيدة لإيقاف هذهِ الحرب
    İnfrasonu durdurmanın tek yolu bu. Hayır! Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لإيقاف الإنفراساوند
    Dibbuk'u durdurmanın tek yolu ona adıyla seslenip tekrar kutuya girmesini emretmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف الـ"ديبك" هي عن طريق أمره للرجوع للصندوق باستخدام إسمه
    Onunla aranızda olanları durdurmanın tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لإيقاف ما يحصل بينكِ وبينه.
    Bir kan davasını durdurmanın tek yolu da daha fazla kan dökmektir. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لإيقاف نزاعٍ دمويّ هي بإراقة المزيد مِن الدماء.
    Program bir kere aktive edildi mi, durdurmanın tek yolu bunu yüklemek. Open Subtitles هذه هي الطريقة الوحيدة لإيقاف البرنامج بمجرد أن تم تنشيطه
    İHA'yı durdurmanın tek yolu Beyaz Sarayı ele geçirmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف الطائرة بدون طيار، هي السيطرة على البيت الأبيض
    Tabii savaşı durdurmanın tek yolu bu değil ise. Open Subtitles إلا إن كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف الحرب
    "Hayvanlar üstünde yapılan bilimsel çalışmaları durdurmanın tek yolu-- Open Subtitles "الطريقة الوحيدة لإيقاف وحشية التجارب العلمية على الحيوانات،
    - Bu yayılmayı önlemenin tek yoluydu. - Ne diyorsun sen. Open Subtitles كانت السبيل الوحيدة لإيقاف العدوى ماذا تعني؟
    Bunu engellemenin tek yolu ona bu anlaşmayı feshettirmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإيقاف الإتفاق هي أن نجعلها تقوم بإلغائه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus