Kendimizi korumanın tek yolu, onun izini sürmek ve onu öldürmek. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة لحماية انفسنا بمطاردته وقتله |
Gant'la kalmamın, Michael'i korumanın tek yolu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت ان البقاء مع جانت هو الطريقة الوحيدة لحماية مايكل |
Yanımda olmana ihtiyacım var Sherry. Bu Keith'i korumanın tek yolu. | Open Subtitles | أحتاجك لكي تقفي معي, "شيري" هذه هي الطريقة الوحيدة لحماية "كيث" |
Yalan söylüyoruz çünkü geri dönmeyenleri korumanın tek yolu bu. | Open Subtitles | اننا نكذب لأنها الطريقة الوحيدة لحماية من لم يرجع |
Majestleri Bakan Shim Won'u kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جلالتةُ قال إن هذه الطريقة الوحيدة لحماية السيد شيم وون |
Gerçek şu ki, Bildirgeyi korumanın en iyi yolu onu çalmaktır. | Open Subtitles | الحقيقة هي ان الطريقة الوحيدة لحماية الوثيقة هي بسرقتها |
Kendimizi korumanın tek yolu bir kutu içinde yaşamak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لحماية أنفسنا هي أن نعيش في صندوق. |
İkimizi korumanın tek yolunun bu olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | فقد علمتُ أنها الطريقه الوحيدة لحماية كلانا |
Böylesine bir yalıtım, civcivlerini yerdeki yırtıcılardan korumanın tek yoluydu. | Open Subtitles | كان هذا الانعزال التام الطريقة الوحيدة لحماية نسلهما من المفترسين على الأرض |
Mara'nın gardiyanı olmaya gönüllü oldun çünkü sevdiklerini korumanın tek yolunun bu olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لتكون بمثابة وحدة تحكم أنت تطوعت لتكون سجان مارا لأنك علمت أنها كانت الطريقة الوحيدة لحماية من |
Uçan insanların ve yaratıkların olduğu bir dünyada ülkemizi korumanın tek yolu bu. | Open Subtitles | في عالم الرجال الطائرون والوحوش هذهِ هي الطريقة الوحيدة لحماية بلدنا |
Bu, onun kendi iyiliği için. Ve kendimizi korumanın tek yolu da bu. | Open Subtitles | هذا لمصلحته، وإنها الوسيلة الوحيدة لحماية أنفسنا. |
Ailenizi korumanın tek yolu... hazırlıklı olmak. | Open Subtitles | "الوسيلة الوحيدة لحماية أسركم هي الاستعداد" |
Kendimizi korumanın tek yolu bu. | Open Subtitles | فهي الطريقة الوحيدة لحماية أنفسنا |
Herkesi korumanın tek yolu seni ve A.J.'yi ayırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لحماية الجميع هي بفصلك أنت و(إي.جي) |
Herkesi korumanın tek yolu, seni ve A.J.'yi ayırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لحماية الجميع هي بفصلك عن (إي.جي) |
Belki de Alice'i gerçekten korumanın tek yolu onun gitmesine izin vermendir. | Open Subtitles | ربّما الوسيلة الوحيدة لحماية (آليس) فعلاً... هي بتركها و شأنها |
Yüce iyiliği kurtarmanın tek yolu bu ve bu Wyatt ve Chris'in onların adımlarını takip etmelerinden kurtaracak tek yol da bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لحماية الخير الأعظم وإنها السبيل الوحيد لحماية وايت و كريس من السير في طريق الشر |
Harlem'i kurtarmanın tek yolu yasal yollara başvurmaktan geçiyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لحماية"هارلم" هي اتباع القانون... |
Bazen sevdiğin insanları korumanın en iyi yolu onlardan uzak durmaktır. | Open Subtitles | أحياناً ، تكون الطريقة الوحيدة لحماية من تحب هي أن تبقى بعيداً عنهم |