Gardiyan'ı yenmenin tek yolu bu olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون الطريقة الوحيدة لهزيمة الحارس. |
Onu yenmenin tek yolu tüm hastalık kapmış bireyleri öldürmektir. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لهزيمة فمن قتل جميع الأشخاص المصابين. |
Ölümü yenmenin tek yolu, onu üzerinize almaktır. | Open Subtitles | الوسيلة الوحيدة لهزيمة الموت هي أن تضع حياتِك على المحك |
Babam bir düşmanı tam anlamıyla yenmek için onu kendinden daha iyi tanıman gerektiğine inanırdı. | Open Subtitles | اعتقد والدي بأن الطريقة الوحيدة لهزيمة العدو، أن تعرفه أفضل من معرفتك بنفسك. |
Hiruko'yu yenmek için bundan başka bir yol yok. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة لهزيمة هيروكو |
Evet. O şeyleri yenmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | نعم الطريقة الوحيدة لهزيمة هذه الأشياء |
Kaosu yenmenin tek yolu nedir? | Open Subtitles | معها حق. الطريقة الوحيدة لهزيمة الفوضى؟ |
Kjartan'ı yenmenin tek yolu onu yiyecekten ve özgürlükten mahrum bırakmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لهزيمة (كجرتان) ستكون من خلال حرمانه الأكل والحُريّة |
Druid'i gerçekten kaybettiysek, Dagda Mor'u yenmek için tek şansımız bu olabilir. | Open Subtitles | لو أننا حقًّا فقدنا الكاهن للضلال، فربما هذه فرصتنا الوحيدة لهزيمة (داغدامور). |
Sınırlarınızı açman gerekiyor. Chitaurii'yi yenmek için tek şansın Avengers. | Open Subtitles | يحتاج لأن تفتح حدودك، إن (المنتقمون) هم فرصتك الوحيدة لهزيمة (الشيتاوري). |
O halde bu virüsün Samaritan'ı yenmek için tek şansımız olduğunu da biliyorsundur. | Open Subtitles | اذاً يجب ايضاً ان تعلمي ان هذا الفيروس فرصّتنا الوحيدة لهزيمة (السامري) |