"الوحيدَ" - Traduction Arabe en Turc

    • tek kişi
        
    • kişisin
        
    Şu anda burada uçağı idare edebilecek tek kişi sizsiniz. Open Subtitles أنت الوحيدَ على هذه الطائرةِ المحتمل انك تسْتَطيع التحليق
    Marcy Kaplan'la konuşan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لَسْتَ الوحيدَ الذي يَتكلّمُ مع مارسي كابلان.
    Gördün mü? Klâs konuşmayı bilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لَسْتَ الوحيدَ مَنْ يَسْتَطيع كَلام فاخرَ.
    Galiba, bugün reklam yapan tek kişi ben değilim. Open Subtitles لَستُ الوحيدَ تَحْصلُ على بعض الدعاية والإعلانِ اليوم.
    Üstelik sen biraz olsun çekici bulduğum tek kişisin. Open Subtitles وأنت الشخصَ الوحيدَ الذي انجَذبتُ جزئياً إلىة.
    Ulaşabilecek tek kişi de o'ydu. Open Subtitles لذا هو كَانَ الوحيدَ الذي كَانَ عِنْدَهُ وصولُ.
    Geçmişini paylaştığı tek kişi bendim. Open Subtitles أنا كُنْتُ الوحيدَ الذى تَكلّمتْ معه حول هذا الموضوع
    Kayıtsız şartsız sevdiğim tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الوحيدَ أنا أَبَداً محبوبُ بدون شرط.
    Düşünüyordum da şanslı bir yaşam süren tek kişi sen değilsin Shawn. Open Subtitles تَعْرفُ، أنا أَعتقدُ. أنت لَسْتَ الوحيدَ الذي تعيش حياة ساحرة ،شون.
    Bak, dostum, güvenebileceğim tek kişi sensin. Open Subtitles النظرة، رجل، أنت الشخصَ الوحيدَ الذي أنا يُمْكِنُ أَنْ أَئتمنَ.
    Ama ofiste bilen tek kişi bendim. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ لِماذا هي كانت شديدة السرية لَكنِّي كُنْتُ الشخصَ الوحيدَ في المكتبِ الذي عَرفَ
    Bu ailede zaman kavramı olan tek kişi olmak sinir bozucu bir durum. Open Subtitles هو يُحبطُ أنْ يَكُونَ الشخصَ الوحيدَ في هذه العائلةِ التي تَفْهمُ a ساعة.
    Ama bize, Ryan'a neler olduğunu anlatabilecek tek kişi sen olabilirsin. Open Subtitles لَكنَّك قَدْ تَكُون الوحيدَ الذي يُمْكِنُ أَنْ يُخبرَنا الذي حَدثَ إلى رايان.
    Bu kabul etmek zor geliyor ama beni gerçekten tanıyan tek kişi o. Open Subtitles يَآْذيني لقَول هذا، لكن الشخصَ الوحيدَ الذي يَعْرفُ حقاً بأنّ ني ه.
    Bu takımda 400 m.den bir kafayı vurabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الوحيدَ في الفريقِ الذي يُمْكِنُ أَنْ يُنفّذَ ضَربَة الرأس من مسافة 400 مترَ
    Bunu benim için yapabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الوحيدَ الذي يُمْكِنُ أَنْ تجعلْ هذا يَحْدثَ لي. رجاءً؟
    Görünen o ki, utanılacak bir şeyi olan tek kişi ben değilim. Open Subtitles أدوار خارج لَستُ الوحيدَ ببضعة هياكل عظمية في ol ' حجرة عائلية.
    Oğluma yapılan şeyin intikamını istiyorum ve bunu alabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أريد الأنتقام لما حدث لإبنيّ وأنت الوحيدَ مَنْ يَسْتَطيع ذلك
    Sarayın dışındaki tek kişi sizdiniz. Open Subtitles أنت كُنْتَ الرجلَ الوحيدَ خارج القصرِ.
    Ve sen bu hatamı düzeltmeme yardım edebilecek tek kişisin. Open Subtitles وأنت الوحيدَ مَنْ يَسْتَطيع يُساعدُني بالكامل أُصحّحُه.
    - Sen tek güvenebildiğim kişisin. Open Subtitles - أنت الوحيدَ الذي يمكنني أن أثق به - لماذا يا صديقي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus