"الوحيد الأسوأ من" - Traduction Arabe en Turc

    • daha kötü tek
        
    • daha kötü olan
        
    Televizyon olmamasından daha kötü tek şey... televizyonda golf olması. Open Subtitles الشيء الوحيد الأسوأ من عدم وجود تلفاز ـ هو الغولف على التلفاز
    Yalnız olmaktan daha kötü tek şey, haklı olmam ama bunu kimsenin bilmemesi. Open Subtitles الشيء الوحيد الأسوأ من أن تكون وحيدا هو أن تكون على حقٍ و لا أحد يعرف ذلك.
    Meraklandık. Bak, ezik olmaktan daha kötü tek bir şey vardır. Open Subtitles الشيء الوحيد الأسوأ من كونك فاشلاً،
    ...o suratından daha kötü olan tek şey nefesinin kokusu. Open Subtitles ولكن الشيء الوحيد الأسوأ من تلك التكشيرة لديك هي أنفاسك
    Ama çok fazla aktiviteye sahip olmaktan daha kötü olan tek şey hiç aktiviten olmamasıdır. Open Subtitles لكن الشيء الوحيد الأسوأ من وجود الكثير من الأنشطة
    Terk edilmekten daha kötü olan şey siz beyinsizlerle "Ye, dua et, sıç" yolculuğuna çıkmaktır. Open Subtitles الأمر الوحيد الأسوأ من أن أُهجر هو رحلة معكن أيتها الغبيتان.
    Yalnız başına içmekten daha kötü olan tek şey hiç içmemektir. Open Subtitles .. الشيء الوحيد الأسوأ من الشرب وحيداً هو أن لاتشرب
    Şunu söyleyebilirim ki kötü bir gece geçirmekten daha kötü olan tek şey ertesi gün akıllı yatağınızın size şöyle söylemesi: ''Amacınıza ulaşamadınız ve düşük bir uyku skoru aldınız.'' TED بإمكاني إخباركم أن الشيء الوحيد الأسوأ من ليلةِ نومٍ غير هنيئة هو أن يخبركم سريركم الذكي في اليوم التّالي أنّكم قد "فوّتّم هدفكم وحصلتم على درجة نوم متدنيّة."
    "Ergen yönetimden daha kötü olan tek şey Joseph Tribbiani'nin rahatsız edici seviyede acemice oynadığı kral rolüydü." Open Subtitles الشيئ الوحيد الأسوأ من" " ... الاخراج المراهق الطائش التمثيل السئ لشخصية الملك" ...
    "Ergen yönetimden daha kötü olan tek şey --" Open Subtitles الشيئ الوحيد الأسوأ من" " ... الاخراج المراهق الطائش

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus