Galiba gerçekten deli olduğum tek adam oydu. | Open Subtitles | أعتقد بأنه الشخص الوحيد .الذي كنت مجنونة به |
Windrixville'de olduğumuz o zaman şimdiye dek mahallemizden uzakta olduğum tek zamandı. | Open Subtitles | في ذاك اليوم الذي استيقظنا فيه في ويندركسفيل كان الوقت الوحيد الذي كنت مبتعد عن الحي فيه |
İyi olduğum tek bir iş vardı otobüs kullanmak ve şu an onu da yapabilmem için bir kaç parça kağıt lazım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت أجيده، كان قيادة الحافلة، والآن أحتاج إلى قطعة ورقة للقيام بذلك. |
Hayatta emin olduğum tek şey çikolata idi ve artık hiç de emin değilim. | Open Subtitles | الحلويات هي الشيء الوحيد الذي كنت متأكد منها والآن أنا غير متأكد أبداً |
Emin olduğum tek şey ise, babamın beyaz olmadığıydı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت متأكداً منه هو أنني لا أعرف من هو أبي |
Senden önce birlikte olduğum tek erkekti o. | Open Subtitles | لقد كان الرجل الوحيد الذي كنت معه إلى أن جئت أنت |
Onların yaptığı gibi, sahip olduğum tek şeyi benden ayırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول ان تسلب مني الشيء الوحيد الذي كنت أملكه ، مثلما فعلوا. |
Çünkü Senatör, birlikte olduğum tek insan. | Open Subtitles | لأن السناتور هو الرجل الوحيد الذي كنت برفقته |
Benim de iyi olduğum tek şey adam öldürmekti ama üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت أجيده هو قتل الناس، لكني أعمل على معالجة ذلك |
Hayatta emin olduğum tek şey, o çocuğu sevmek ona anne olmaktı ve ben başarısız oldum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت متيّقنة منه تماماً في حياتي هو محبة هذه الطفلة أنا والدتها، وقد فشلت |
Biliyorum aptalca gelecek ama hayatımda mutlu olduğum tek zamanın kız kardeşime okuma öğrettiğim zaman olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أعلـم أن هـذا سخيف ، لكنـي أدركت أن الوقت الوحيد الذي كنت بـه سعيـدا في حيـاتي هـو تعليـم أختـي الصغيرة كيف تقرأ |
Çocukken sahip olduğum tek şey kitaplardı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت أملكه حينما كنت طفلاً هو الكتب. |
Şimdiye kadar beraber olduğum tek kişi babandı. | Open Subtitles | الرجل الوحيد الذي كنت معه كان والدك |
Şimdiye kadar birlikte olduğum tek kişi Rob. | Open Subtitles | روب هو الشخص الوحيد الذي كنت معه |
iyi olduğum tek şeyi yapmaya gittim. | Open Subtitles | لقد عدت إلي الشئ الوحيد الذي كنت أجيده. |
İyi olduğum tek konu buydu. | Open Subtitles | إنّه الشيء الوحيد الذي كنت أجيده. |
Bu, iyi olduğum tek şey. Şey... | Open Subtitles | هذا الشيء الوحيد الذي كنت جيد به |
Birlikte olduğum tek kişi Steven'dı. | Open Subtitles | أعني كما تعلمين (ستيفن) هو الرجل الوحيد الذي كنت معه |
- Yumuşak olduğum tek kişi sensin! | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي كنت لين معه! |