"الوحيد الموجود" - Traduction Arabe en Turc

    • olan tek
        
    Var olan tek etik ikna biçimi ikna eden kişinin amaçlarıyla ikna edilenin amaçları birleştiği zaman olur. TED الشكل الأخلاقي الوحيد الموجود للإقناع حينما يكون هدف الشخص المُقنِع يتماشى مع أهداف الشخص المُقنَع.
    Burada tahta olan tek şey, gardırobun arkası. Her seferinde bir oyun Lu. Open Subtitles ـ الخشب هو الشييء الوحيد الموجود هنا ـ هذه مجرد تهيؤات
    Isabelle Tyler gelecekle elle tutulur bir bağlantısı olan tek kişi. Open Subtitles ايزابيل تايلر هي الشخص الوحيد الموجود و على اتصال مباشر مع المستقبل
    Ve var olan tek şeyin sadece tek bir Tanrı olduğunu. Open Subtitles و الشيء الوحيد الموجود هو الله الحيد الغير متغير
    Ve var olan tek şeyin sadece Tanrı olduğunu. Open Subtitles و الشيء الوحيد الموجود هو الله الواحد الغير متغير
    Var olan tek şey sizin araştırmanızda bulduğunuz üzeri kapalı belge. Open Subtitles الشيء الوحيد الموجود هو المستند المنقح الذي وجدته خلال البحث على الشبكة.
    Sığınak falan yok. Vaat edilmiş topraklar yok. Burası var olan tek dünya. Open Subtitles لا يوجد ملاذ ولا أرض موعودة هذه هو العالم الوحيد الموجود
    Yayında olan tek şeyin o olması garip. Open Subtitles الغريب أنه الشيء الوحيد الموجود على الهواء.
    - ...ve boş olan tek yere park etti. - Hayır, hayır, hayır. Open Subtitles ـ واحتل المكان الوحيد الموجود ـ لا، لا
    Sana var olan tek tedaviyi söyleyeyim. Open Subtitles سأخبركَ بالعلاج الوحيد الموجود
    Zamanın dışında var olan tek yer neresi? Open Subtitles ما المكان الوحيد الموجود خارج الزمن؟
    Var olan tek şeydir. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد الموجود.
    Bu Georg Cantor'a ait olan tek büst. Open Subtitles هذا هو التمثال الوحيد الموجود لـ (جورج كانتور).
    - Kendini var olan tek şey sanmak. Open Subtitles . -المرء بذاته هو الشيء الوحيد الموجود
    Orada olan tek bendim. Open Subtitles كنت الوحيد الموجود هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus