"الوحيد لبقائك" - Traduction Arabe en Turc

    • olmanın tek
        
    • kalmanın tek
        
    • varlığının tek
        
    • Yaşamanın tek
        
    Hala hayatta olmanın tek sebebi seni nasıl öldüreceğimizi bulamamış olmamız. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو لأنني لم اكتشف طريقة لقتلك حتى الآن
    Hala canlı olmanın tek sebebi John Rooney'nin oğlu olman. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حيا هو أنك إبن جون رونى
    Burada olmanın tek sebebi Tanzie'nin şu anda hapiste olması. Open Subtitles وتعلم شئ اخر السبب الوحيد لبقائك هنا هو ان تانزي لا تزال بالسجن
    Toksinler kısmen tükenip, etkileri azaldıktan sonra yani hayatta kalmanın tek açıklaması bu. Open Subtitles مع تبدد السموم جزئيا كانت الآثار صامتة هذا هو السبب الوحيد لبقائك حياً
    Çünkü ne de olsa açığın tek amacı, varlığının tek sebebi yanlışı doğruya çevirebilmek için sana yardım eden düzeltilmesi gereken bir hata olmasıdır. Open Subtitles لأنه في النهاية، الخطأ هو فقط غاية لأنه السبب الوحيد لبقائك ،هو أنك تكون خطأ يحتاج للإصلاح
    O bunu yapmamı istemezdi, Yaşamanın tek sebebi bu. Open Subtitles هي لم ترد ان افعل هذا هذا السبب الوحيد لبقائك حيا
    Hala hayatta olmanın tek sebebi, seni öldürmelerine izin vermemem. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو أنني لم أتركهم يقتلوك
    Hayatta olmanın tek nedeni, seni öldürmeden önce Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حياً هو أنني قبل أن أقتلك
    Hayatta olmanın tek nedeni onun böyle istemesi. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حياً هو أنها ارادتك ان تبقى كذلك
    Şu an yaşıyor olmanın tek sebebi bir iş üzerinde olmamız. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حيًا الآن هو أننا بمهمة.
    Hala hayatta olmanın tek sebebi ihtiyacım olan bilginin sende olması. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حية لأن لديك معلومات أريدها.
    Hayatta olmanın tek nedeni kalbinde taşıdığın küçük verici. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حي، هو ذلك الجهاز قرب قلبك
    Ve halen hayatta olmanın tek sebebi benim buna izin veriyor olmamdır. Open Subtitles والسبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو سماحي بذلك
    Ve halen hayatta olmanın tek sebebi benim buna izin veriyor olmamdır. Open Subtitles والسبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو سماحي بذلك
    Hayatta kalmanın tek sebebi bir mesaj götürecek olman. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حيا هو أن توصل رسالة
    Sağ kalmanın tek nedeni yapacak bir işinin olması. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك حياً أن هناك مهمه لك
    kalmanın tek sebebi bu bebek.. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك معي هو الطفل
    Çünkü ne de olsa açığın tek amacı, varlığının tek sebebi yanlışı doğruya çevirebilmek için sana yardım eden düzeltilmesi gereken bir hata olmasıdır. Open Subtitles لأنه في النهاية، الخطأ هو فقط غاية لأنه السبب الوحيد لبقائك ،هو أنك تكون خطأ يحتاج للإصلاح
    Yaşamanın tek sebebi benim desteğimle bu ailenin başını çekecek olman. Open Subtitles السبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة لتقود العائلة هو بسببي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus