"الودود" - Traduction Arabe en Turc

    • dost
        
    • dostane
        
    • arkadaş canlısı
        
    Merhaba, ben pencerenin önünde yaşayan dost bir geyiğim. Open Subtitles مرحباً، أنا الموظ الودود الذي يعيش خارج غرفة نومكِ
    Mahallenizin dost canlısı üst düzey Örümcek Adam göreve başlamaya hazırdır, efendim. Open Subtitles جارك الودود سبايدر مان الخارق جاء لاداء الواجب يا سيدي
    dost canlısı karaborsacı komşumuz geç kalacakmış. Open Subtitles الشخص الودود الذي سيبيعُ لنا التذاكر يقول بأنّه سيتأخر
    Bu alan aslında bir evrim biyoloğu için çok da dostane TED إنه حقاً ليس بالمجال الودود لعلماء الأحياء التطوريين.
    Efendim, daha dostane bir tavır sergilemelisiniz. Open Subtitles سيدي انت يجب ان تجرب مشروع السلوك الودود
    Aklım da oluşan sokaklardan aşşağı doğru Hercles diye bağırarak yürüyen insanlar, ve bu şey için heyecanlandırılmışınız, öyle gidiyorsunuz, oh, lütfen Hercles ol; arkadaş canlısı olan. TED أتخيل منظر الناس وهي تنزل للأزقة وتهتف لهيركلس, وانت مكلف بهذه المهمة وتذهب أوه, رجاء كن هيركلس , كن ذلك الكلب الودود.
    O kendi evinde bunlar kadar büyük olmayan bir bilgisayara sahip olacak, en azından bir konsol kendisiyle etkileşebileceği dost bir yerel bilgisayar. Open Subtitles حاسوب ليس بحجم هذا الموجود هنا، على الأقل ستكون هناك لوحة مفاتيح يمكنه من خلالها التحدث إلى حاسوبه المحلي الودود
    Kendisiyle etkileşebileceği dost bir yerel bilgisayar. Open Subtitles يمكنه من خلالها التحدث إلى حاسوبه المحلي الودود
    Ben sadece herkese Eddie'nin ne kadar iyi ve dost canlısı bir köpek olduğunu göstermek istedim. Open Subtitles أنا فقط أردتُ كُلّ شخص سَيَرى الذي a لطيف، هدوء، الكلب الودود إدي كَانَ.
    Yüzbaşı dost Canlısı benimle yemeğini değiştirmeye bile gönüllü oldu. Open Subtitles الملازم الودود تبرع أن يبادلني بوجبته
    Belki de avukatın seni kurtarmak için o dost canlısı savcıyla bir anlaşma yapmıştır. Open Subtitles حسنًا، لربّما محاميك عقد صفقة مع مساعد المدّعي الودود ذاك ليخرجك من الورطة. -ماذا تعني؟
    - Mahallenizin dost canlısı polisi. Open Subtitles أنغاد نيغي. ‏ ‎رجل الشرطة الودود جاركم.
    Ve dost canlısı levazımatçı. Open Subtitles و الحانوتي الودود
    Bay dost'u görmeye geldim. Open Subtitles أريد رؤية السيد الودود.
    MAHALLENİZİN dost ÖRÜMCEK ADAMI'NDAN Open Subtitles "مع تحيّات الرجل العنكبوت الودود"
    Korkarım dostane yaklaşan biri dahi itaat etmediğimiz takdirde havamızı kesmiş, suyumuzu karneye bağlamış, uzaya salmış ya da hayvan misali kullanılmak üzere odalara sürmüş olacaktır. Open Subtitles حتى لو كان من النوع الودود خائفين إذا قمنا بعصيانه سوف يقطع الهواء عنا، يقنن مياهنا ، يطلقنا الى الفضاء
    Korkarım dostane yaklaşan biri dahi itaat etmediğimiz takdirde havamızı kesmiş, suyumuzu karneye bağlamış, uzaya salmış ya da hayvan misali kullanılmak üzere odalara sürmüş olacaktır. Open Subtitles حتى لو كان من النوع الودود خائفين إذا قمنا بعصيانه سوف يقطع الهواء عنا، يقنن مياهنا ، يفصلنا
    Orayı dostane komşumuz olarak görüyoruz. Open Subtitles ويصولها زي ماتكون الجار الودود
    arkadaş canlısı vampirimizle nasıl başa çıkılacağı. Open Subtitles كيف ان تتعامل مع صديقنا الودود مصاص الدماء
    Dedim ki, ''Eğer bu elma yedek tohumları olan arkadaş canlısı adam için olsaydı, bununla ne yapardın?'' TED فقلت، اذا كانت هناك تفاحة للرجل الودود صاحب الحبوانات المنوية، ما الذي كنت ستفعله بها؟ "
    Bu bizim arkadaş canlısı çevreden solucan toplayıcısı. Open Subtitles هذا يبدو مثل حييكِ الودود -منقب الخياشيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus