| Hayır, onu kullanma. Biraz kağıt havlu ve leke çıkarıcı getir. | Open Subtitles | لا لا تستخدم ذلك ، أحضر بعض المناديل الورقيه ومزيل البقع |
| Personel şefliği için anlaşmaları al kurutemizleyiciye uğra ve kağıt havlu... | Open Subtitles | خذي عقود الموظفين و خذي الملابس القذره و المناشف الورقيه |
| Kurutucu, kağıt havludan daha hijyenik. Herkes bilir bunu! | Open Subtitles | انها صحيه أكثر من المناشف الورقيه أي شخص يعرف ذلك |
| Her kuşkulu bağlantı amirlere bildirilmek zorundadır, ...bu da rahatsızlık veren sorular ve saatlerce süren evrak işleri demektir. | Open Subtitles | اى جهة أتصال مشكوك بها , لا بد من اخبار الرؤساء بها عملية تتضمن ساعات من الاعمال الورقيه , واسئلة غير مريحة |
| - Yapmamız gereken bir sürü evrak işi var. - İyi. | Open Subtitles | الكثير من الأعمال الورقيه يتم انجازها حسنا,عظيم |
| Buraya geldiğinden beri de anneme sinek kağıdı gibi yapıştı. | Open Subtitles | وهي ملتصقه بأمي مثل الذبابه الورقيه منذ الحظه التي جاءت فيها الى هنا |
| Neden bir hap atmak yerine, parka gider uçurtma uçururuz? | Open Subtitles | لماذا تذهب إلى الحديقه لتلعب بالطائره الورقيه عندما تستطيع أن ترمي عمله معدنيه ؟ |
| Bell, Hartford hapishanesinde altı kutu kağıt elbise var, elden çıkarmaya niyetleri var. | Open Subtitles | يا "بيل" لدى سجن "هارفي" 6 صناديق من البدلات الورقيه مستعدين للتخلص منها |
| Bu kağıt elbise terli kısımlarıma yapışıp duruyor. | Open Subtitles | تستمر هذه البدله الورقيه بالإلتصاق بأعضائي الخاصه |
| kağıt uçak hakkında nasıl bu kadar bilgilisin? | Open Subtitles | تعرفين كثيرا عن الطائرات الورقيه ؟ |
| Senden tüm istediğim dört paket üç katlı deniz kabuğu desenli... yemek peçetesi, çünkü insanlar kız kardeşimizi ve onun kocasını kucaklarında... kağıt havlu olduğu şekilde hatırlamıyorlar. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو أربع أكياس من مناديل المائدة الزرقاء بالتصميم الصدفي, حتى لا يتذكر الناس أختنا و زوجها بالمناديل الورقيه على شفاهم |
| Oturana dek başına kağıt toplar atın. | Open Subtitles | إرمو الكرات الورقيه على رأسها حتى تجلس |
| ..lütfen yapma. kağıt kesikleri. | Open Subtitles | أرجوك لاتفعل الجروح الورقيه |
| O kağıt şeyini hayatta giymem! | Open Subtitles | لن ارتدي تلك التراهات الورقيه |
| Pek çok insan sevmez ama evrak işleri olmadan dünya kim bilir-- | Open Subtitles | الكثير من الأشخاص لا يحبونها ولكن بدون الأعمال الورقيه |
| Eğer bu işi başarırsak tüm evrak işlerini yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم انه اذا انتهينا من ذلك سأقوم بجميع اعمالهم الورقيه |
| Ve bütün bu evrak işler. | Open Subtitles | وعلينا القيام بالكثير من الأعمال الورقيه |
| evrak işlerini önemsemiyorum. Arada bir oturmak için fırsatım oluyor. | Open Subtitles | لا أمانع الأعمال الورقيه إنها تعطيني فرصه للجلوس |
| Bize verdiğiniz evrak yığını rüşvet aldığınızı saklayamaz. | Open Subtitles | كومه المعاملات الورقيه خاصتك هذه لايمكنها إخفاء العمولات |
| Gidiyordum. Birkaç kağıdı unutmuşum. | Open Subtitles | انا فقط نسيت بعض الأعمال الورقيه |
| Bana biraz tuvalet kağıdı versene. | Open Subtitles | اعطني بعض من المناديل الورقيه |
| Ve ben de biraz uçurtma uçurmalı ya da başka şeyler yapmak zorundayım. | Open Subtitles | وأنا يجب أن أعمل بعض الطائرات الورقيه |