karton ve alüminyum folyoyla kavram kanıtlama için üç gün geçirerek başladık. | TED | بدأنا بصناعة نموذج لإثبات صحة الفكرة بني في ثلاثة أيام، مصنوع من الورق المقوى وصفيحة ألمونيوم. |
Çocuklarının adını yazdığı bir karton parçasından başka apartmanında değerli sayılabilecek bir şey yoktu. | TED | لم يكن يملك أي شيء ذو قيمة في شقته باستثناء قطعةٍ صغيرةٍ من الورق المقوى كتب عليها أسماء أطفاله. |
Bambudan, branda çarşaftan, plastikten yapma yapılardan; karton, teneke, tuğla ve çimentoya geçiş yapmışlar. Tıpkı bizim yaptığımız gibi. | TED | ينتقلون من مباني من نبات البامبو، وبعض الأغطية والبلاستيك لأخرى من الورق المقوى والقصدير والطوب والأسمنت، كما نفعل نحن. |
Cinayet saatini ve mukavva parçacıklarını çözemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أكتشف الوقت أو أجزاء الورق المقوى هذه |
Kartondan bir kontrol paneli yaparak başladım, | TED | بدأتُ بصنع لوحة التحكم من الورق المقوى. |
Bu harika. Normalde garajda sadece karton duvarlar oluyor. | Open Subtitles | هذا عظيم عادةً ما يكون هذا من الورق المقوى |
Gecekondular, çadırlar karton kutular içinde yaşayan insanlar vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك أحياء فقيرة، وخيمات.. أشخاص يعيشوا في صناديق من الورق المقوى.. |
Köprü altında bir karton kutuda yaşamaktan daha iyidir, değil mi? | Open Subtitles | أنه يتفوق على صندوق من الورق المقوى تحت نفق ، أليس كذلك ؟ |
Yağmur yağsın diye dua ederdim, çünkü o zaman sana karton bir kutu verebilirdim. | Open Subtitles | ولا استطيع انتظار مجيء المطر, لأنه حينها اجهز نفسي بصندوق من الورق المقوى |
Beni affetmenizi beklemiyorum, ama ederseniz beni Meeting Thayer'ın köşesindeki bir karton kutunun içinde bulabilirsiniz. | Open Subtitles | لا أتوقع منكم مسامحتي لكن لو لسبب ما أردتم يمكنكم إيجادي في صندوق من الورق المقوى على الزاوية |
Kar maskesi miydi? Meksika güreş maskesi mi? karton maske mi? | Open Subtitles | اكان من منزلق او كالمصارعين المكسيكيين او من الورق المقوى |
Ayrıca Teğmen karton kutuyla beraber attı. | Open Subtitles | الملازم رماهم داخل صندوق من الورق المقوى |
- Evet. Kocanın karton sabitleyicisi var. | Open Subtitles | حسناً, زوجك حصل على جبيرة من الورق المقوى |
Beyefendi bunu geçen gece mukavva kesmek için istemişti. | Open Subtitles | طلبه السيد مارسيل ليلة أمس لقطع بعض الورق المقوى. |
Brezilyalı olan ise mukavva özünden geri dönüştürülmüş ki bu da müthiş bir şey. | Open Subtitles | لكن البرازيلية مصنوعة من الورق المقوى المعاد تصنيعه, وهذا مدهشًا نوعًا ما. |
Tanrım, dairemin her bir santimi mukavva ordusu tarafından ele geçirildi. | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد تم الأستيلاء على كل بوصة في شقتي بواسطة جيش لعين من صناديق الورق المقوى. |
Kartondan parmak izi almanın en iyi yolu bu. | Open Subtitles | مازالت أفضل أداة لرفع البصمات عن الورق المقوى |
Kimseye söyleme ama, iki ve üçüncü kat tamamen Kartondan ve diş macunundan yapıldı. | Open Subtitles | لا تخبري أحدا لكن الطبقتين 2 و 3 مصنوعة من الورق المقوى و معجون الأسنان |
Kartondan yapıldıkları için, andaval. | Open Subtitles | لأنهم مصنوعين من الورق المقوى يا صاحب رائحة الفم الكريهة |
1986 yılında, insanlar ekolojik sorunlar ve çevre sorunları hakkında... ...konuşmaya başlamadan çok çok önce... ...bir bina iskeleti olarak kullanmak için... ...kağıt tüpleri test etmeye başladım. | TED | وكان في عام 1986، قبل بكثير من أن يبدأ العالم بالتحدث حول القضايا البيئية والقضايا الإيكولوجية بدأت سلسلة أختبارات لأنابيب الورق المقوى من أجل استخدامها كهيكل مبنى. |
Ve ben bu şirketi gayet iyi tanıyordum, çünkü, John Heinz, bizim ABD senatörümüzdü-- o çok trajik bir uçak kazasında öldürüldü-- benim yeni bir bina yapma hayalimi duymuştu, çünkü ben bir çöp poşeti içinde taşıdığım mukavvadan kutumla Pittsburgh'da yürüyüp duruyor ve para toplamaya çalışıyordum. | TED | وصادف انني اعرف هذه الشركة جيدا وذلك ان جون هاينز، كان عضو مجلس الشيوخ الامريكي-- الذي قتل في حادث طائرة مأساوي -- كان قد سمع برغبتي في بناء مبنى جديد لأنني كنت احمل صندوقا من الورق المقوى وضعته داخل كيس قمامة وكنت اسير في جميع انحاء بيتسبيرغ، احاول جمع المال لهذا الموقع. |