"الوسام" - Traduction Arabe en Turc

    • madalyayı
        
    • madalya
        
    • Madalyası
        
    • nişanı
        
    • madalyasını
        
    • madalyanın
        
    • ödülü
        
    Bazen o madalyayı kazanmak onu taşımaktan daha kolay. Open Subtitles أتعرف, احيانا اعتقد ان فوزى بهذا الوسام كان اسهل على من ارتدائه
    Geçen gün bana o madalyayı kazanmanın, taşımaktan daha kolay olduğunu söylemişti. Open Subtitles قال لى فى اليوم التالى ان فوزه بهذا الوسام كان ايسر عليه بكثير من ارتدائه
    Ve bu madalyayı da her neredeyse meçhul ask er için saklıyorum. Open Subtitles وهذا الوسام إلى الجندي المجهول حيثما موجود
    Şoförün bütün dişlerini toplarsan sana bir madalya daha verirler mi? Open Subtitles تَعتقدُ إذا تَرتفعَ كُلّ أسنان سائقَ الحافلة، هم سَيَعطونَك الوسام الآخر؟
    O'nu tutukladıktan sonra mı? ya da kız hırsızı yakaladığı için madalya aldıktan sonra mı? Open Subtitles بعد الاعتقال ، أو بعد حصول هذه اللصة على الوسام
    Görevinden fazlasını yapan şoför Madalyası almaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles ـ تقوم بنداء الواجب لتستحقّ الوسام ؟ ـ لا
    Bu madalyayı kabul ederek süreyi uzattığım yazıyor. Open Subtitles تقول أن بقبول هذا الوسام فأنا أسجل أسمي للجيش
    Hırsızı sen tutuklayacaksın madalyayı ve terfiyi sen alacaksın.. Open Subtitles ستقوم بصفع هذا اللص ستحصل على الوسام ، وستتزوج وسيكون لديك اطفال
    İlk Komünyon'da sana verdiğim madalyayı hala takıyor musun? Open Subtitles ألا زلتَ تحتفظ بذلك الوسام الذي أعطيتك إياه حينَ قمتَ بقداسك الأوّل؟
    Ve o madalyayı da 40 santimlik bir çelik parçasını bir çocuğun alnına soktuğum için aldım. Open Subtitles وانا حصلت علي هذا الوسام لانني غرست 17 بوصة من الصلب في جبين غلام
    Charles, at ile aynı madalyayı alıyor. Open Subtitles تشارلزحصلَ على نفسِ الوسام الذيّ حصل عليه الحصان.
    Belki de madalyayı ona vermelisiniz. O kadar da hakettiğimi düşünmüyorum. Open Subtitles إذن ربّما يجب أن تُعطي هذا الوسام لها، فلمْ أفعل الكثير لأستحقّ هذا.
    O asker madalyayı kazandı. Open Subtitles وهذا الجندى الذى معه نال هذا الوسام
    madalyayı haketmedim. O kazandı. Open Subtitles أنا لا أَستحقُّ الوسام رَبحتْها
    Yarın akşam benimle giriş hangar güvertesinde tören için buluş ve bırak göğsüne lanet bir madalya takayım. Open Subtitles وتقابلنىفىحظيرةالطائراتغداً مساءاًلأجلهذهالمراسم , وتدعنى أضع الوسام اللعين على صدرك ؟
    Başkomutanlık bu madalya ile birlikte, genç adam size çok büyük bir sorumluluk verdi.. Open Subtitles القيادة العليا أعطتك مسؤولية كبيرة أيها الشاب أكبر بكثير من هذا الوسام
    madalya aldığı zaman onu kutlamak için bir mektup yazdım. Open Subtitles كتبت له رسالة لتهنئته عندما حصل على الوسام.
    Widowmakers'da Federal Kahramanlık Madalyası. Open Subtitles ربح الوسام الإتحادى للشجاعة فى صناع الأرامل
    Naibin Dışişleri Bakanı'na verdiği leylak rengi nişanı getir. Open Subtitles احضر لي هذا الوسام البنفسجي ، الذى يقلده الوصى للدبلوماسيين
    Eminim öyledir. Başka türlü, HK madalyasını niye versinler? ! Open Subtitles انا متأكد انة كذلك , ماعدا انك لم تستلم الوسام الجوى
    Bu yıl madalyanın sana verilmesi düşünülüyor. Open Subtitles ويتوقع أن تحصل على الوسام هذا العام
    Paul Avery'nin araştırması kendisine Zodiac'tan "Sen öldün!" yazılı bir uyarı ödülü kazandırdı. Open Subtitles تحقيق بول أفيري ادي به لنيل الوسام رسالة تحذير من الزودياك أنت ملعون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus