Sam, kızıl Geyik mısır yemiyor. Ona yaprak getir. | Open Subtitles | سام ، الوعل الأحمر لم يأَكل الذرة إجلب له أوراق |
Geyik boynuzu onun bir avcı olduğunu gösteriyor, ancak silahları bize bir savaşçı olduğunu gösteriyor | Open Subtitles | إن قرن الوعل يمنحه الشرف على أنه صياد على الرغم من ان أسلحته تخبرنا بانه كان محارباً |
Amerika'da Geyik boynuzu işinde ün yapıp zengin olmuş. | Open Subtitles | كما أنه أصبح غنيًا بسبب تجارته التي يديرها في الولايات المتحدة الأمريكية وتصديرة لقرن الوعل إلى آسيا |
Ortadoğu'ya kadar uzanan taşlık kanyonlar, dağ keçisi gibi hayvanlara barınak sağlar. | Open Subtitles | الوديان الصخرية تشكل الملاذ الآمن للحيوانات في الشرق الأوسط مثل الوعل النوبي |
O yüzden burda işiniz bitince... siz bence en iyisi Antler Lodge'a gidin ve.. | Open Subtitles | لذا فعندما تنتهون "يمكن أن تذهبا لمأوى "قرن الوعل |
Pis koku için özür diliyorum. Bir Ren geyiği öldürdüm! | Open Subtitles | اسف بشأن القذارة لقد قتلت الوعل |
Dişi ren geyikleri uzak kuzeye geldiler doğum yapmak için. | Open Subtitles | لقد سافرت أنثى الوعل إلى أقصى الشمال لتأكل العشب |
Amerika'da Geyik boynuzu işiyle meşgulmüşsünüz. | Open Subtitles | لقد وردتني معلومات حول مشروعك لقرن الوعل الذي تديره في الولايات المتحدة الأمريكية |
- Lucanus Cervus, Geyik böceği. | Open Subtitles | الخنفساء الحرشفية الوعل الطائر |
O çağdan bulunan gömülerin tamamı yana yatık, sadece bu sırt üstü kolları yanda ve göğsunde işlenmiş bir Geyik boynuzu bulundu. | Open Subtitles | و التي يُعثر فيها على البقايا في الحالة شبه الجنينية عُثر على هذا الشخص ممداً على ظهره و ذراعيه على جانبيه و الذي يشكل جزءً من قرن الوعل المرسوم على صدره |
Geyik boynuzu olabilir. | Open Subtitles | أراهن بأنه قد يكون قرن غزال الوعل |
Geyik başının, dün akşam buradan 1,5 km uzaktan çalındığı bildirilmiş. | Open Subtitles | لقد تم الإبلاغ عن سرقة رأس الوعل... ليلة أمس، على مبعدة ميل من هنا. |
Burada "Geyik boynuzu" mu yazıyor? | Open Subtitles | هل هذا القول ، "الغزلان قرن الوعل"؟ |
Geyik Kulübü bugün kapalıymış. | Open Subtitles | نادي الوعل مغقل اليوم |
Akıllı bir dağ keçisi, bela yaklaşınca yükseğe çıkacağını bilir. | Open Subtitles | عندماتبدأالمشكلة، "الوعل" الذكي يعلم إن أفضل شئ لفعله هو كسب أرض أعلي. |
Ne var ki Nübye dağ keçisi burayı yuva bellemiştir. Dağ keçileri, yavrularını güven içinde, yırtıcılardan uzakta yetiştirmek için en dik yamaçları seçerler. Ancak bu korunaklı alanda yaşamanın bir de bedeli vardır. | Open Subtitles | ومع ذلك، فقد اتخذه الوعل النوبي موطنهم. الوعل اختار اشد الشقوق انحدارا لتربية... |
O yüzden burda işiniz bitince... siz bence en iyisi Antler Lodge'a gidin ve.. | Open Subtitles | "يمكن أن تذهبا لمأوى "قرن الوعل |
"yüz binlerce Ren geyiği... | Open Subtitles | مئات الآلاف من الوعل النيص |
Anne ren geyikleri toplanıyor şimdi hepsinin de yavruları tam olarak aynı yaşta. | Open Subtitles | الآن تنضم أمهات الوعل معًا كلهم معهم رضيع بنفس العمر بالضبط |