"الوقت عينه" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı anda
        
    • Aynı zamanda
        
    Bakın, bu bir kutup ayısı boğuluyor ve aynı anda ıstakoz ve köpek balığı tarafından yeniyor. TED اذا كان بامكانكم رؤيتها، سترون انه دب قطبي يغرق ويتم أكله في الوقت عينه من قبل سرطان البحر وقرش.
    aynı anda sevişelim bebeğim. İki veya üç. Ne dedi? Open Subtitles نحبّ بعضنا في الوقت عينه يا عزيزتي" "اثنتان أو ثلاثة
    Hayır. Sadece aynı anda osurup hıçkıran bir kedi videosu var. Open Subtitles كلاّ، مجرّد قطّة تصاب بالفواق وتخرج ريحاً في الوقت عينه
    Ama genelde aynı anda on tonluk buz parçalarıyla da uğraşmıyorlar. Open Subtitles لكنهم لم يعتادوا على مراوغة أطواف جليد بوزن عشرة أطنان في الوقت عينه
    İyimser olmak istiyorum ama bir kadın olarak Aynı zamanda cinsel anlamda aktif görülmek ve yetkili bir profesyonel olmak zor. Open Subtitles إنّني أحبّ أن أبقى متفائلة ولكن كوني إمرأة فمن الصعب أن أعتبر كشخص مولع بالجنس ومنافس في مهنته في الوقت عينه
    Aynı zamanda yıldızın inanılmaz ağırlığı, onun merkezine doğru çökmesine neden oluyor. Open Subtitles في الوقت عينه تتحطم جاذبية النجم الهائلة صوب الداخل
    Doktoramı ve uzmanlığımı aynı anda bu sayede aldım. Open Subtitles هكذا حصلت على شهادتيّ الطب والدكتوراه في الوقت عينه.
    Kool Herc adında bir çocuk, iki plağı aynı anda çalıyor. Open Subtitles ذلك الفتى كول يشغل اسطاونتين في الوقت عينه
    Ancak hem bunu hem de işimi aynı anda yapabilmeyi çözemedim daha. Anladın mı? Open Subtitles ولكنني لم أعلم كيف أفعل ذلك وعملي في الوقت عينه
    Tanıdığım insanlar arasında söyledikleriyle insanı aynı anda hem güldürüp hem ürküten tek insandı. Open Subtitles كان واحدًا من نُدرة البشر الذين التقيتهم قطّ القادرون على التفوّه بأقاويل تبسّمك وتجفلك في الوقت عينه.
    Ailemde bir gelenek vardı, hepimiz hediyelerimizi aynı anda açardık. Open Subtitles لدينا عرف في أسرتنا، إذ نفتح جميعًا هدايانا في الوقت عينه.
    Bu rezil şeyleri giydik çünkü kıyafetlerimiz aynı anda hem ıslandı hem de güneşte kurudu. Open Subtitles نحن في هذه الكوابيس لأن ملابسنا مبتلة و جافون من الشمس في الوقت عينه
    Tüm Fransa'daki fabrikalar bir sivil yaralanmadan ya da ölmeden aynı anda patlatılacak. Open Subtitles المصانع و المستودعات ستنفجر في كل "فرنسا" في الوقت عينه بدون قتل أو جرح أي مدني، فهمت؟
    Profesör Neil'in geçmiş, gelecek ve şu anı aynı anda gördüğünü sandığını söyledi. Open Subtitles قال الأستاذ أنّ باستطاعة (نيل) رؤية الماضي، الحاضر و المستقبل في الوقت عينه.
    aynı anda. Sen. Ve ben. Ve senle sen! Open Subtitles في الوقت عينه" "أنتِ وأنا، وأنتِ وأنتِ
    Youpi henüz iki zıt duygunun aynı anda nasıl vücut bulduğunu anlayamamıştı... Open Subtitles "يوبي) لم يكُن لاحظ سبب تواجد) احساسين متعارضين في الوقت عينه"
    Ayrıca dünyanın farklı yerlerinde aynı anda kıyma cinayetleri işlemek imkansız. Open Subtitles بالأحرى لا يوجد شخص بمقدوره تمزيق عدة أناس في الوقت عينه... في أماكن مختلفة عبر العالم... .
    Evet. Roman ve Manu'yu aynı anda yakalayacağız. Open Subtitles أجل، سننال من (رومان) و(مانو) في الوقت عينه.
    Aynı zamanda bizim rehberimiz olacaksın ve bundan kimseye bahsetmeyeceksin. Open Subtitles و في الوقت عينه ستكون دليلنا ولنْ تخبر أحداً
    Aynı zamanda, "Nasıl olsa onu göndermek için hemen geri döneceğim" diye düşünüyorum. Open Subtitles لكنني أفكر في الوقت عينه "أنني سأعيدها إلي هناك خلال يومين " -ماذا ستفعل؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus