"الوقت كان" - Traduction Arabe en Turc

    • zamandır
        
    • bu zaman
        
    • zamanlar
        
    • zamandan
        
    • zaman boyunca
        
    • sırada
        
    • süre
        
    • sıralarda
        
    • senden ayırmayan
        
    Bay King epeyi bir zamandır buradan sorumlu. Open Subtitles الملك كان هنا لمدة من الوقت كان المسئول عن الأخذ
    Acaba, ne kadar zamandır böyle yaşıyordu? Open Subtitles أنا أتعجب لكم من الوقت كان يعيش مثل هذه الحياه
    Bütün bu zaman boyunca, tek kişi vardı bizi kuratarcak. Open Subtitles طوال هذا الوقت كان هناك انسان واحدا فى امكانه انقاذنا
    O zamanlar hukuk sürecinin gerekli bir parçası olarak görülüyordu. Open Subtitles في ذلك الوقت كان يُعتبر جزءا ضروريا من العملية القضائية.
    5 yıl sonra şu kapıdan girdiğinde onca zamandan sonra bir hız treninin en uç kısmındaymışım gibi hissettim. Open Subtitles بعد خمس سنوات عندما دخلتِ الباب بعد كل هذا الوقت كان الشعور مثل رؤية أخر منطقة مسطحة في مسار
    Evet, o sırada bir iki vergi sorunundan kaçıyordu ve ödenmemiş çocuk nafakası beş farklı kadından, beş farklı çocuk. Open Subtitles أجل، في ذلك الوقت كان يُحاول تجنب بعـض المسـائل الضريبية وعدم دفع نفقة الأطفال لخمسة أطـفـال من خمس نساء مُختلفات
    Senin adam ne zamandır baygın kardeşim? Open Subtitles لكم من الوقت كان صديقك مغشى عليه يا صاح؟
    - Ne zamandır takip ediyorlarmış? Open Subtitles حسناً, كم من الوقت كان يعمل على ملاحقته؟
    Ancak haklıysan, yani bu demektir ki onca zamandır kendini mi kovalıyordu? Open Subtitles لكن لو أنك محق فهو كان طوال الوقت كان يطارد نفسه
    Ama bunca zamandır aradığım kişinin ofisimde olduğunu şimdi anlıyorum. Open Subtitles ولكن الآن أنا أدرك أن الشخص لقد تم البحث عن كل هذا الوقت كان خارج مكتبي القيام به.
    İkimiz için de bu zaman çok değerli ve çok kısaydı. TED وذلك الوقت كان عزيزاً علينا كثيراً كما كان وجيزاً جداً.
    Bir şeyi bulmak için dünyanın yarısını dolaş sen ama tüm bu zaman boyunca, arka bahçende olduğunu bilme. Open Subtitles أنتِ تقطعين نصف العالم لتطاردِ شيئا، وطيلة الوقت كان يقبع في فنائك الخلفي
    Tüm bu zaman boyunca her şey bana bağlıydı. Kaderimi kontrol altına almaya karar vermemle ilgiliydi. Open Subtitles كلّ ذاك الوقت كان عائداً إليّ قرار السيطرة على قدري الخاص.
    O zamanlar, ABD'de politik hava oldukça gergindi. Göçmenler hakkında tartışmalar devam ediyordu. TED الجو السياسي في أمريكا في ذلك الوقت كان متوتراً. وكان هناك جدلاً يدور حول الهجرة.
    O zamandan beri tozdan dolayı hasta olduk. Open Subtitles ومنذ ذلك الوقت كان هذا سبب مرضنا مرضى من الطيف.
    O kadar zaman boyunca duvarındaki çatlak evren zihnine akıyordu. Open Subtitles ذلك الشق في غرفة نومك طوال الوقت كان سببا في تدفق كل الكون عبر عقلك
    O sırada saatin 11:45 ya da daha geç olduğunu söyledi. Open Subtitles قام بالشهادة أيضاً بأن الوقت كان الحادية عشر وال 45 دقيقة أو أكثر
    Bu süre boyunca 100 km hızla otobanda ilerliyor. TED كل هذا الوقت كان يقود بسرعة 65 ميل في الساعة على الطريق السريع.
    Bu sıralarda hayvanlarla ilgili araştırmalar saldırganlığa ve rakabete odaklanmıştı. TED وفي ذلك الوقت كان التركيز في الكثير من أبحاث الحيوانات حول العدوانية والتنافسية.
    Eğer bir işle uğraşırken... gözünü senden ayırmayan birini görürsen... bil ki o polistir. Open Subtitles إذا رأيت شخص ما فعل شيء لكنه في نفس الوقت كان يراقبك فإذن هو شرطي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus