"الوقت ليس متأخراً" - Traduction Arabe en Turc

• geç değil
• geç sayılmaz

Kızımız gideli çok olmadı, o kadar da geç değil üstelik.
إنها لم تتأخر لتلك الدرجة كما أن الوقت ليس متأخراً جداً

Sanırım öğrenmek için hiç bir zaman geç değil.
حسنا , أعتقد أن الوقت ليس متأخراً للتعلم

Fazladan güvenlik ve diğer şeylerin olduğunu biliyorum, ama ertelemek için hala çok geç değil.
أعلم بأن لدينا جهاز أمن كافي ويزيد و لكن الوقت ليس متأخراً جداً للتأجيل

Şimdi içki ister misin, fazla geç sayılmaz.
سنذهب للشراب الان الوقت ليس متأخراً بعد

Henüz buluşmadıysan daha geç değil ve akın Birinci Kira'yla buluşmaya çalışma.
توقف عن الاقتراب من كيرا الأول الوقت ليس متأخراً إن لم تكن قد قابلته

Uçağa binmek istiyorsan hala geç değil.
أمتأكدون أنكم لا تريدون الطيران؟ إن الوقت ليس متأخراً

- Aslında sandığın kadar geç değil.
تعلمين في الواقع الوقت ليس متأخراً كما تعتقدين

Saat geç değil, ve ben de yalnız değildim.
الوقت ليس متأخراً, و لم أكن وحيدة

Televizyonun karşısında uyuyakalmışım. O kadar geç değil.
لقد غفوت و أنا أشاهد التلفاز - الوقت ليس متأخراً جداً -

Çok geç değil.
ربما يحضر، الوقت ليس متأخراً كثيراً

O kadar da geç değil anne. - Saat kaç?
الوقت ليس متأخراً كم الساعة ؟

Eğer istediğin şey buysa, yolculuk ayarlamalarımızı iptal etmek için geç değil.
.. حسناً ، الوقت ليس متأخراً جداً - .. لإلغاء ترتيبات سفرنا .. .. !

Ciddiyim Michael, kafandan geçenleri değiştirmek için henüz geç değil.
صراحةً , (مايكل) , الوقت ليس متأخراً لتُغير رأيك

- Gitmek için henüz geç değil.
الوقت ليس متأخراً للمُغادرة.

Çok geç değil.
الوقت ليس متأخراً.

Henüz geç değil.
أن الوقت ليس متأخراً جداً

Henüz çok geç değil.
الوقت ليس متأخراً

Berlin'i terk edin. Henüz çok geç sayılmaz.
أترك برلين الوقت ليس متأخراً