Saat Çok geç John. Şu an sabahın biri. | Open Subtitles | إلهي، الوقت متأخر جداً إنها الواحدة صباحاً |
Ama sormamak için hayatımda Çok geç. | Open Subtitles | ولكن الوقت متأخر جداً بحياتي لكي لا نحضى به |
Taksilerin duracağını hiç sanmıyorum. Çok geç oldu. | Open Subtitles | لا أظن أن هناك سيارة أجرة ستقف لكِ الوقت متأخر جداً |
Bakın, benim için saat Geç oldu. | Open Subtitles | إسمع يا سيدى , بالنسبة لى الوقت متأخر جداً |
Bu kadar geç olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن الوقت متأخر جداً. |
Vakit Çok geç. | Open Subtitles | الوقت متأخر جداً |
Kendini kurtarman için Çok geç ama belki başkalarını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | الوقت متأخر جداً على إنقاذ نفسكِ ولكن ربما هنالك وقت لإنقاذ الآخرين |
Bak, Freddy'i aramak için artık Çok geç. | Open Subtitles | انظروا,إن الوقت متأخر جداً لأكمل البحث عن فريدي |
Ama Çok geç olmuş. Artık işe varmışlardır. | Open Subtitles | لكن الوقت متأخر جداً إنهما على الأرجح في العمل حتى الآن |
Çok geç, pislik! Dönüş yok! | Open Subtitles | الوقت متأخر جداً يا كيس القمامة لا يوجد طريق للعودة |
İnşallah Kasım için Çok geç kalmamışızdır. | Open Subtitles | أتمنى الا يكون الوقت متأخر جداً "بالنسبة ل"كاظم |
Geri dönmek için Çok geç artık. | Open Subtitles | الوقت متأخر جداً للعَودة الآن. |
Zaten saat de Geç oldu değil mi? | Open Subtitles | هذا ليسَ ضرروياً الوقت متأخر جداً لي. |
Bunun için biraz Geç oldu pis Yahudi! | Open Subtitles | إن الوقت متأخر جداً على ذلك أيها الأحمق |
Amca, saat Çok geç oldu. Eve git. | Open Subtitles | .عمي، الوقت متأخر جداً .إذهب إلى بيتك |
O kadar geç olduğunu farketmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن الوقت متأخر جداً. |
Ne kadar geç olmuş böyle! | Open Subtitles | الوقت متأخر جداً |
Vakit Çok geç, Sherry. | Open Subtitles | (الوقت متأخر جداً يا (شيرى |
Vakit Çok geç, Sherry. | Open Subtitles | (الوقت متأخر جداً يا (شيرى |