"الوقت نفسه" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı zamanda
        
    • aynı anda
        
    • Bu arada
        
    • aynı saatte
        
    • yandan
        
    • O sırada
        
    • Bu sırada
        
    • hem
        
    • Eş zamanlı
        
    • esnada
        
    Teklifleri geri çeviriyorum. aynı zamanda bu lanet eve tıkılıp kaldım. Open Subtitles رفضت عروض، وفي الوقت نفسه أنا عالقة في هذا البيت السخيف
    Ama senin istediğin şeyi yapıp aynı zamanda mal da satabilirim. Open Subtitles ولكن يمكنني فعل ما تطلبته مني وبيع المنتج في الوقت نفسه
    Biliyorsun ki aynı anda her şeyi yapabilirim, ve sınırsız enerjiye sahibim. Open Subtitles تعلمين بأني قادرٌ على كل شيء وفي الوقت نفسه لدي طاقة محدودة
    Bazen iki, belki de üç kızla aynı anda görüştüm. Open Subtitles و أحيانًا, كنت أرى فتاتان أو ثلاثة في الوقت نفسه
    Fakat Bu arada, yapacağın tek şey Caitlin ile konuşmak. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه, كل ماتفعله هو التحدث عن كيتلن
    Haftaya aynı saatte gelmeniz çok iyi olur. Open Subtitles الوقت نفسه من الأسبوع القادم سيكون.. سيكون مناسباً تماماً
    aynı zamanda acil durumlara müdahaleden de mahrum bırakılmış oldum. Open Subtitles وفي الوقت نفسه ، تم أخذي من طوارئ حقيقية محتملة
    Son bir kaç yılımı genelde çok zor ve aynı zamanda bir bakıma tehlikeli durumlara sokarak geçirdim. TED لقد قضيت السنوات القليلة الماضية أضع نفسي في مواقف التي عادة ما تكون صعبة للغاية وفي الوقت نفسه خطيرةٌ لحد ما.
    Ve genç neslimiz kendilerini değiştirirken aynı zamanda bu ülkeyi de değiştirecekler. TED وأن أجيالنا الشابة ستقوم بتغيير هذا البلد بينما يتغيرون هم أنفسهم في الوقت نفسه.
    İnsanları heyecanlandırmasaydık ve yaptığımız şeylerle rahatsız etmeseydik bu işi yapmak anlaşılmaz olurdu aynı zamanda. TED وسيكون من غير المتصور ومن المستحيل القيام بهكذا عمل إن لم نثير من حماسة الناس أو نقلق راحتهم بهذا الشيء في الوقت نفسه.
    Bu insanlar için gerçek sorunları çözdüğümüzde aynı zamanda dünyanın geri kalanı için de çözmüş oluyoruz. TED وعندما نحل المشاكل الحقيقية للناس، فإننا نحلهـا لبقية العالم في الوقت نفسه.
    Ya öyle ya da aynı anda ikimize birden hayır deme cesareti yok. Open Subtitles إما ذلك وإما لا يعرف الرفض على طلب من كلانا في الوقت نفسه
    aynı anda kendi Collusion profili bir tane de kızım için yükledim. TED وفي الوقت نفسه الذي ركبت ملف التواطؤ التعريفي الخاص بي، ركبت واحدا لابنتي.
    Örneğin, kimse aynı anda iki nota çıkaramaz. TED على سبيل المثاال: لا يمكن لأي شخص إصدار نغمتين في الوقت نفسه
    Ve ayrıca, yaklaşarak ormanı ve ağaçları aynı anda görebiliyoruz. TED ومع هذا، نستطيع ان تكبير الصورة ورؤية الغابة والأشجار في الوقت نفسه.
    Belirsizlik İlkesi geçerli, çünkü evrendeki her şey aynı anda hem parçacık hem de dalga gibi davranıyor. TED يتواجد مبدأ اللايقين لأن كل شيء في الكون يعمل كجسيم وكموجة في الوقت نفسه.
    Bu arada Sue'nun hayatı hiç bu kadar iyi olmamıştı. Open Subtitles في الوقت نفسه حياة سو لم تكن أفضل من ذلك
    Bu arada, azınlık grupları sıklıkla diğer tarafın nefret, hoşgörüsüzlük ve dar kafalılığıyla karşılaşıyor. TED وفي الوقت نفسه ، لا ترى الأقليات في معظم الوقت من الجانب الآخر سوى الكراهية والتعصب وضيق الآفق
    Bu arada, ülke çapında çiftçiler ana yolları kapattı. TED في الوقت نفسه أغلق مزارعون طرقًا عموميةً في كل أنحاء البلاد.
    Haftaya aynı saatte mi? Open Subtitles فى الوقت نفسه الاسبوع القادم ؟
    Böylece hiç kimse bir yandan fırsatları arayıp bir yandan da kendisini tehlikeden koruyamazdı. TED بحيث يستطيع الجسم البحث عن الفرصة وأيضاً حماية نفسه من الخطر ، في الوقت نفسه.
    Tam O sırada ben de rehineleri bekleme salonuna alacağım. Open Subtitles وفي الوقت نفسه سوف انقل الرهائن الى بهو الفندق
    Bu sırada Konstantinopolis'te Anna kendi savaşını veriyordu. TED في الوقت نفسه في القسطنطينية، خاضت آنا معركتها الخاصة.
    Epitelyal hücrelerin hem süper esnek hem de enerjiyi emiyorlar. Open Subtitles إن خلاياك الظهارية مرنة جداً وممتصة للطاقة في الوقت نفسه.
    Öyleyse, küçük takımlar, hedefleri belirleme, ...yönetimin kellelerini uçurmak için Eş zamanlı saldırı. Open Subtitles إذًا، فرق صغيرة، عينوا الأهداف إعتداء في الوقت نفسه للقضاء على زعماء القيادة
    Bu esnada neden kurbanımızı araştırmıyoruz? Open Subtitles ،في الوقت نفسه لماذا لا نحقق بشأن ضحيتنا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus