orada vakit geçirmem için beni davet eden oydu. | Open Subtitles | لقد دعانى لقضاء بعض الوقت هناك |
Dediğine göre, biraz orada vakit geçirecekmiş. | Open Subtitles | لقضاء بعض الوقت هناك |
orada vakit geçirdim. | Open Subtitles | قضيت الوقت هناك. |
Hayır ama büyük anneleri orada ve çocukken çok zaman geçirmişler. | Open Subtitles | لا، ولكن جدّاه يعيشان هناك قضى بعض الوقت هناك في صغره |
Size iyi günler. Ya da iyi geceler. Ya da orada saat kaçsa ondan. | Open Subtitles | ويوماً سعيداً أو ليلة سعيدة لكِ، أو مهما كان الوقت هناك. |
Evet, orada saatin kaç olduğunu biliyorum. Umurumda değil. | Open Subtitles | نعم, أعلم كم هو الوقت هناك, ولكني لا أهتم |
- Sürekli orada vakit geçirdi. | Open Subtitles | -قضت كثير من الوقت هناك |
Ailelerimiz orada çok zaman geçirirdi. | Open Subtitles | أسرتينا قضيتا الكثير من الوقت هناك في ما مضى |
Çocukken orada çok zaman geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت بعض الوقت هناك وانا طفل |
Orada çok zaman geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضت الكثير من الوقت هناك. |
- orada saat kaç? | Open Subtitles | كم الوقت هناك ؟ |
Şu an orada saat kaç? | Open Subtitles | ما هو الوقت هناك ؟ |
Evet, çünkü orada saatin kaç olduğu umurumda değil. | Open Subtitles | أجل, هذا لأنني لا أهتم ما هو الوقت هناك |