| Katı nükleer yakıt yapmak karmaşık ve pahalı bir işlemdir. | TED | تعتبر صناعة الوقود النووي الصلب عملية معقدة وصعبة، |
| Ayrıca, alıcının nükleer yakıt materyaline ödeyeceği paranın yanında, 5 milyon hiçbir şey. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن خمسة ملايين هي لا شيء مقارنة بما سيضطر لدفعه مشتريكِ بمقابل قصبات الوقود النووي |
| nükleer yakıt parçacıklarını umursamadığımdan değil, çünkü umursuyorum ama asıl olaya dikkat etmek gerek. | Open Subtitles | وليس فقط أنِ لا أهتم بأسترجاع قضبان الوقود النووي ، بل أني مهتم بذلك ولكن يجب عليك أن تمعن الفكير في كل هذا |
| Gemimde 25 sene boyunca bu limanın başında beklemeye yetecek kadar nükleer yakıt var. | Open Subtitles | سفينتي تملك ما يكفي من الوقود النووي لحراسة الميناء لل 25 سنه القادمه |
| Ülke içinde kullanılmış Yakıt çubuklarını ortadan kaldıracak tesisimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي وسيلة للتخلص من قوابض الوقود النووي المُستهلكة. |
| Yakıt çubuklarını görmek istiyorum. | Open Subtitles | إريد أن أرى قضبان الوقود النووي |
| Rus Kartelinden birileri, Ukrayna'dan nükleer yakıt materyali kaçırmış. | Open Subtitles | شخصٌ ما من النقابة الروسية قام بتهريب قصبات الوقود النووي خارج "أوكرانيا" |
| İran nükleer yakıt üreten ülkeler arasında yer almıştır. | Open Subtitles | أصبحت "إيران" من بين الدول التي يمكنها إنتاج الوقود النووي |
| Hindistan'ın Jaypur kenti yakınlarında gizli bir nükleer yakıt zenginleştirme tesisi. | Open Subtitles | مصنع سري للغاية لتخصيب الوقود النووي (بخارج مدينة (جايبور) في (الهند |
| nükleer yakıt aşırı ısınır ve buharı... | Open Subtitles | فيسخن الوقود النووي |
| nükleer yakıt aşırı ısınır ve buharı... | Open Subtitles | فيسخن الوقود النووي |
| - nükleer yakıt deposu için. | Open Subtitles | -لتخزين الوقود النووي . |
| Yakıt çubuklarını aldıktan sonra paran ödenecek, Bazhaev. | Open Subtitles | ،(سأدفع لك يا (بازهايف بمجرد أن تسلمني قضبان الوقود النووي |