Taşrada sonsuza kadar mutlu mesut yaşayabilirim. - Ya sen, Darcy? | Open Subtitles | سأكون سعيداْ لوعشت فى الريف الى الأبد اليس كذلك يا دارسى؟ |
Dış görünüş, karakter ve sonsuza kadar saymakla bitiremeyeceğin kadar bol para. | Open Subtitles | الشكل والشخصية تذهب وتأتى المبالغ الكبيرة هى الوحيدة التى تدوم الى الأبد |
İşte bu, hayatımı sonsuza kadar değiştiren soruydu. | TED | هذا هو السؤال الذى غير حياتى الى الأبد. |
Düşler gerçek olur, iyiler kazanır insanlar sonsuza dek mutlu yaşar gibi saçmalıklar. | Open Subtitles | تتحقق الأحلام، ينتصر الرجل الطيب يعيش الجميع في سعادة الى الأبد كلام تافه |
İşin gerçeği sonsuza dek başkalarına bağımlı bir ülke olamayız. | Open Subtitles | الحقيقة أنه لا يمكننا أن نصبح دولة مستقلة الى الأبد |
Yıldız takipçisinin alacağı bir darbe teleskobu sonsuza dek sakat bırakır. | Open Subtitles | صدمة واحدة على متعقب النجوم قد تشل حركة التيليسكوب الى الأبد |
Her durumda Gay ve Tony Keane'in küçük aşkı sonsuza kadar sona erecekti. | Open Subtitles | ستنتهى الرومانسية التى بين جاى و تونى كين الى الأبد |
Lord X buradan çıkıp ortadan kaybolacak. sonsuza kadar. | Open Subtitles | اللورد اكس سيمشى فى الشارع ويختفى الى الأبد |
Mesihi sonsuza kadar yok ederek... çektiğin acıların intikamını alacağım. | Open Subtitles | سوف أنتقم لعذابك بأن أقضى على المسيح الى الأبد |
Şelaleri ve çimenli çayırları vardı, sonsuza kadar beslenecek yıldız yapraklar onların ve ailelerinin üzerinde yükseliyordu. | Open Subtitles | كان هناك شلالات وحقول أعشاب ونجوم شجر تكفى للتمتع الى الأبد والشروق يشرق عليهم مع عائلتهم |
Bana borçlu olduğun parayla birlikte sonsuza kadar kaybolman için mi? | Open Subtitles | كى تختفى الى الأبد مع المال الذى تدين لى به |
Belki de bu gözyaşlarını sonsuza kadar dindirmek için böyle bir intikam aldım. Durdurun onu! Yanıyoruz! | Open Subtitles | وربما إحراقي لهم لأخماد دموعي الى الأبد اوقفوه انه يحرقنا |
Eğer savaşı kaybederler ise... gerçeklik sonsuza kadar karanlığa mahkum olur... | Open Subtitles | وإذا خسِروا معركتهم يسقط عالمهم فى الظُلمه الى الأبد |
sonsuza dek buraya sıkışıp kaldık. Bu gözler asla Amerika'yı göremeyecek. | Open Subtitles | سنبقى عالقين هنا الى الأبد هذه العينين لن ترى أمريكا ابدا |
Yani büyümenin sonsuza dek sürmesini izlemek ne aptalca şey. | Open Subtitles | ادا تكبر و تفعل نفس الشيئ و هكدا الى الأبد |
Çok geçmeden evlenecek yaşa geleceksin ve bu duvarların arasından sonsuza dek ayrılacaksın. | Open Subtitles | قريبا ستصبحين كبيرة بما يكفي على الزواج وعندها ستغادرين هذه الجدران الى الأبد |
Dışarı çıkıp çalışanları işe almayı denerdik. Onlara ''Bak, bize geleceğin zaman 2-3 mülakattan sonra sonsuza dek bizimle evli kalmayacaksın. | TED | سنذهب و نحاول و نوظف الناس و سنقول انظر، عندما تأتي الينا، سوف لن نجري معاينتين أو ثلاث ثم تصبح مرتبطا بنا الى الأبد. |
Beynimde bir uğultu başlıyor sanki. Sonra büyüyor ve bu uğultu açık bir yola dönüşüyor sanki. Onu sonsuza dek sürebilirim | TED | يبدأ الطنين في عقلي، ومن ثم يكبر ويكبر حتى يصبح كصوت الشارع المفتوح. والذي أستطيع القيادة فيه الى الأبد. |
Canını sıktığına değmez Bronski. Gerçek yetenekleri sonsuza dek engelleyemezler. | Open Subtitles | لا تقلق يا برونسكي , فهم لن يمكنهم أن يبقوا موهبتك دفينة الى الأبد |
Zengin olup burayı sonsuza dek terkedebiliriz. | Open Subtitles | لقد وثقت الحيازة نستطيع أن نصبح أغنياء ونرحل من هنا الى الأبد |
Annem Tanrı'ya eğer yaşarsam ömrümün Sonuna kadar saçımı böyle kullanacağıma dair yemin etmiş. | Open Subtitles | لذا والدتي وعدت الرب اذا نجوت سأحتفظ بهذا الشعر هكذا الى الأبد |