Pakistan'dan kalkış yapacak ve kuzeye, doğruca Rusya'ya doğru uçacaktı. | Open Subtitles | كان سيقلع من باكستان ويطير الى الشمال مباشرة عبر روسيا |
Sen bana ne vereceksin, kuzeye ordumuzu gönderme kararı çıkartma sözüm karşılığında? | Open Subtitles | ماذا لديكى لتقدميه؟ فى مقابل كلمتى سأساعدك فى أرسال الجيش الى الشمال |
Kuzeyde bir Siyu köyü, 15 km. | Open Subtitles | هل كان لديك قرية سيوكس خمسة وعشرين ميلا الى الشمال. |
Serbest bırakılmış köleleri gizlice Kuzey'e taşıyordu ve sanırım bu dehlizler çok işine yaramıştır. | Open Subtitles | .يعمل بالقطار الارضي فيها نقلوا بسريه عمال محررين الى الشمال وانا اشك بانهم استعملوا كهوفا مثل هذه |
Beni duydun. kuzeyi göster. Çabuk. | Open Subtitles | لقد سمعتني اشيري الى الشمال بسرعة الشمال |
Ta ki Eduardo'nun Extremadura'daki Portekiz sınırına yakın, Seville'nın 50 mil kuzeyine çiftliğine gidene kadar. | TED | هذا هو ، حتي ذهبت الي مزرعة ادواردو في اكسترامادوريا 50 ميلا الى الشمال من اشبيلية ، وتماماً على الحدود البرتغال. |
kuzeye giderken 101 tabelasından sonra depoya giden bir yol var. | Open Subtitles | اتجه 101 ميل الى الشمال وستجد طريق يودي بك الى مستودع |
Amerikalı yazar Alice Walker, kuzeye göç etmiş olan, güneyli akrabaları hakkında şunu yazmış. | TED | الكاتبة الأمريكية أليس والكر كتبت هذا حول أقربائها من الجنوب الذين أنتقلوا الى الشمال. |
kuzeye doğru gidecektir, karlı Kruger geçidine doğru. | Open Subtitles | سيتوجه الى الشمال سيصعد الى الجليد فى ممر كروجر |
Hindistan'ın bağımsızlığı konulu konferansa katılan Bay Gandi, kuzeye bir pamuk fabrikasını ziyarete gitti. | Open Subtitles | السيد غاندي الذي كان يحضر مؤتمر المائدة المستديرة في لندن عن استقلال الهند سافر الى الشمال لزيارة محلج قطن |
Ve kuzeye bakıp iki hayat hakkı verilmiş olmasını diliyorum, her erkeğe ve her kadına. | Open Subtitles | و انظر الى الشمال و أتمنى مجددا أن كان مقدر لكل رجل حياتين ليعشهما و كل امراءة |
kuzeye gidip, savaşmaları iyi olur. | Open Subtitles | ومن الجيد ان يذهبون الى الشمال الحرب القادمة ، ايها الغبي ، الاناني |
Alıştığından çok daha Kuzeyde diyelim. | Open Subtitles | فلنقل انها ابعد قليلا الى الشمال غير انها تستخدم ل |
Tamam Fakat sonraki kasaba 25 km Kuzeyde | Open Subtitles | نعم ، ولكن القريه القادمه بعد حوالى 25 كم الى الشمال. |
Bizi Kuzeyde, Oregon'da Gravity Falls adında küçük bir kasabaya büyük amcamın ormandaki evine gönderdiler. | Open Subtitles | نقلونا الى الشمال الى مدينة كسولة تدعى كرافيتي فولز في ولاية اوريكون لنمكث مع عمنا في مكان في الغابة |
Güney'e tatile gitmiştim ve sonra Kuzey'e seyahat ettim. | Open Subtitles | حسنا,أتعلمين,أنا قد قضيت أجازة فى الجنوب ثم رحلت الى الشمال |
Lejyon'un Kuzey'e gönderilme emri geldiğinde sonbahardı. | Open Subtitles | عندما صدرت الأوامر للذهاب الى الشمال ، كنا في الخريف |
Lejyon'un Kuzey'e gönderilme emri geldiğinde sonbahardı. | Open Subtitles | عندما صدرت الأوامر للذهاب الى الشمال ، كنا في الخريف |
Pusula kuzeyi göstermiyor, biz de kuzeyi bulmaya çalışmıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نعم، البوصلة لا تشير الى الشمال لكننا لم نحاول إيجاد الشمال، أليس كذلك؟ |
Fraydey'de bana güneyi ve kuzeyi tarif ederdi. | Open Subtitles | كما اخبرني فرايدي بان اتوجه الى الشمال |
Şimdi Mendez Kalesinin 40 km kuzeyine git. | Open Subtitles | الآن تذهب 40 ميلا الى الشمال من فورت منديز |
Kopenhag'ın kuzeyine doğru hareket ediyor. | Open Subtitles | انها تتجه الى الشمال من كوبنهاجن اين بالضبط |