ormana geri döndün ve kamyon ortalıkta yoktu ama bıraktığın notu buldum. | Open Subtitles | رجعت الى الغابة ووجدت الشاحنه قد اختفت ولكن وجدت الورقه اللتي تركت |
ormana giden her bilim ekibi için koruma müfrezeleri olsun. | Open Subtitles | وتحرس المعلومات فى كل فريق من العلماء يذهبون الى الغابة |
Onu görmeye ormana gitmek veye bu oyunu oynamak aynıdır. | Open Subtitles | تدخل الى الغابة لتراها أو تلعب هذه اللعبة هو ذاتها. |
- Siktir oradan. - Çocuklar, ormana dalmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ تباً لك ـ يا رفاق , لا اظن علينا الذهاب الى الغابة |
Askerler, iki saat içinde ormana girecekler... ve orada ne bulacaklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | الجيش ذهبوا الى الغابة منذ ساعتين، وهم لا يعلموا ماذا سوف يجدون |
Bu gibi ailelere rastlamanız mümkün, ormana gidip bir ağaç bulup keserek bundan odun kömürü yapıyorlar. | TED | يمكنك أن تجد عائلات كهذه, يذهبون الى الغابة بحثاً عن شجرة, حيث يقومون بقطعها ليحصلوا منها على الفحم. |
Anne dua etmiş, çünkü yaşlı kadına güvenmiyormuş ve çocukların ormana gitmesi zaten yasakmış. | Open Subtitles | قامت الأم بتلاوة الصلاة لأنها لم تكن تثق بالمرأة العجوز و حيث أنه كان ممنوع على الأطفال أن يذهبوا الى الغابة |
Çocukları cezayla korkutarak, ormana gitmelerini yeniden yasaklamışlar. | Open Subtitles | و مجددا فقد حذروا الأطفال من الذهاب الى الغابة و الا سيكون العقاب بانتظارهم |
Anneyle baba ufukta kaybolur kaybolmaz, sihirli güçler çocukları ormana çekmiş. | Open Subtitles | و بمجرد أن ابتعد الأبوين قليلا عن المنزل فان قوة سحرية جذبت الأطفال الى الغابة |
Çocuklar ormana geldiler çünkü orman onları kontrol ediyordu. | Open Subtitles | ذلك السبب,الذي ياتي اليه الاطفال الى الغابة لان تلك القوة تسيطر عليهم وتستدعيهم الى هناك |
Theresa Nemman'ı bu gece ormana çeken gücü açıklayabilir. | Open Subtitles | واستدعت تلك القوة جسم تيريزا نيمان الى الغابة الليلة |
Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. | Open Subtitles | أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء و يعود في الربيع يُصفِّر |
Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. | Open Subtitles | أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء |
Burası Daniel Jackson'ın görüldüğü son yer, Rogelio Duran adında bir adamı kiralayıp ormana gitmişler. | Open Subtitles | هذا هو آخر مكان دانيال شوهد فيه قبل ان يستاجر رجاردو لياخده الى الغابة |
Kasabanın beş kilometre kuzeyinde, patika ikiye ayrılıyor, ormana giden yola sap. | Open Subtitles | شمال المدينة بـ5 كيلومترات الطريق منقسم الى الغابة |
ormana git iki tane ufaklık al iki ölü adam. | Open Subtitles | ذهبت الى الغابة, و أخذت رجلين صغيرين اثنان من رجالى ماتوا |
Ama bunun yerine havai fişekleri ormana götürüp onları patlattım. | Open Subtitles | بدلا من ذلك أخذت الألعاب النارية الى الغابة وأشعلتهم |
Sanırım hamile kıza olanlardan sonra insanlar ormana girmekten sakınacaklardır. | Open Subtitles | أعتقد انك ستجد اشخاصا يحذرون الدخول الى الغابة بعد كل ما حصل للمرأه الحامل |
Bu yüzden, tüm hayvanlar panikledi ve bu ormana girdi! | Open Subtitles | ولهذا السبب ذعرت الحيوانات وهربت الى الغابة |
Gece ormana girme yoksa vesaire vesaire. | Open Subtitles | لا تتوجهن الى الغابة ليلاً او ما الى هنالك من سخافات |