Öncü koruma ekibini olmayan bir partiye yönlendirdi, ve gece kulubüne gitmeyi planladı | Open Subtitles | أرسلت الفربق المتقدم الى حفلة غير موجودة و خططت للرحلة الى الملهى الليلي |
Bu Cuma akşamı herkes bir partiye davetli. Siz ve kardeşiniz Matmazel Theresa da. | Open Subtitles | ويوم الجمعة الكل مدعوون الى حفلة بما فيهم انت واختك تيريزا |
bir partiye gittik. | Open Subtitles | وفكرت في ان اخذها الى حفلة واجعلها تقضي وقتا جيدا |
- Mezuniyet Balosu'na evli bir çift olarak gitmenin iyi yanı nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | انعرفين ما الجيد في الزواج اننا سنذهب كثنائي الى حفلة التخرج؟ ؟ ؟ |
Çocuklar, az önce Sharon Tate'in evindeki partiye davet edildim. | Open Subtitles | ياجماعة ، تلقيت دعوة الى حفلة في بيت شارون |
Audrey'nin düzenleyeceği töreni deneme partisi olarak kabul edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا النظر الى حفلة اودرى على انها حفلة تدريبية |
Cadılar Bayramı partisine gitmiştik. O da o kadına takılmıştı. | Open Subtitles | ذهبنا الى حفلة عيد القديسين و تعرف على تلك المرأة |
Şuna da bakın, birileri akşam büyük bir partiye gidiyor galiba. | Open Subtitles | حسنا ، يبدو ان بعضهم سيذهب الى حفلة كبيرة |
Arkadaşlarım Rob ve Carrie, bizi plajda bir partiye davet ettiler. Partileri sevmem. | Open Subtitles | ثم دعونى اصدقائى روب و كارى الى حفلة على الشاطىء |
bu kötü bir fikirdi kimse gemeyecek tabiki gelecekler. kim Mandi'nin kendi mükemmelliğinden bahsettiği resmi giyiselerin ve çiğ balığın olduğu pahalı bir partiye gitmek isterki | Open Subtitles | هذه فكرة سيئة , لاأحد سوف يحضر بالتأكيد سوف يحضرون من لايريد الذهاب الى حفلة متكلفة وبوجود الكوكتيل والسمك النيئ |
Sanırım dün arayan seni bir partiye çağıran Ringo değildi. | Open Subtitles | افهم انه ليس رينغو يدعوك الى حفلة اخرى على الهاتف البارحة |
Buraya bebek getiren sik kafalı kimse böyle bir partiye bebek getirilmez. | Open Subtitles | أيا كان من أحضر طفل لعين أنت لا تجلب طفل الى حفلة كهذه |
Sonra da Haley'nin bensiz bir partiye gittiği aynı gece limuzin şirketinden de kovulduğumu öğrendim. | Open Subtitles | و ثم اكتشفت أنه سيتم طردي من شركة الليموزين في نفس ليلة ذهاب هايلي الى حفلة بدوني |
Bekle, bilerek Yunan temalı bir partiye gideceksin? | Open Subtitles | انتظري , انتِ ستذهبين الى حفلة يونانية عمدًا؟ |
Kocakaynak Balosu'na gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب الى حفلة بيج وايلد |
- Mezuniyet Balosu'na gideriz. | Open Subtitles | سوف نذهب الى حفلة التخرج |
Cooper beni Kartopu Balosu'na davet edecek ama hiç aramıyor. | Open Subtitles | كوبر) كان سيسألني لمرافقته) "الى حفلة كرة الثلج الراقصة, ولكنه لم يتصل أبدا |
İş yerinde Claire adında biri var bizi dairesindeki partiye davet etti. | Open Subtitles | اوه , هناك فتاه بالعمل , تدعى كلير و , دعوتنا الى حفلة في شقتها |
Wayne, şu ezik çocuk Brant'i partiye davet etti ve hoşlandığı kız Kayla'nın önünde pantolonunu indirdi. | Open Subtitles | واين دعا ولد غير محبوب الى حفلة برانت لقد جعله يخلع سرواله القصير امام كايلا , الفتاه التى يحبها |
Emeklilik partisi hangi yönden iyi olabilir bizim için? | Open Subtitles | في أي شيء يمكن ان نستفيد بالذهاب الى حفلة تقاعد ؟ |
Şey, birlikte şu diş macunu partisine gitmiştik. | Open Subtitles | مم، ذهبنا معا الى حفلة معجون الاسنان تلك |