Ancak, Fransa'ya çekilmiş bir telegraf esas Bayan Giles hakkındaki çok ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. | Open Subtitles | ولكن, برقية الى فرنسا كشفت لى حقيقة مميزة بشأن الأنسة جيلز الحقيقية |
Fransa'ya gittiğinizde çantanızı General De Gaulle mi taşıyor? | Open Subtitles | عندما تذهب الى فرنسا هل تجعل الجنرال دوجال يحمل أمتعة؟ |
Eee, bu gece sadece Fransa'ya mı uçacaksınız, yoksa Pireneler'de mi uyuyacaksınız? | Open Subtitles | حسناً هل ستذهب الى فرنسا فقط ام سوف تمر على الفندق كل العاده |
Biraz zaman tanı. İki hafta Fransa'ya git. | Open Subtitles | أمنح الأمور وقتاً أذهب الى فرنسا لأسبوعين |
Hayır! Fransa'ya giden kollarını yaklaştırma bana! | Open Subtitles | لا ، أبعدي ذراعيك الراحلتين الى فرنسا عني |
Yarın Fransa'ya gidemem. | Open Subtitles | هيا.. أنا لا أستطيع السفر الى فرنسا غدا جيما.. |
Fransa'ya kadar gitmesi gerektiğini görünce çok kızacak. | Open Subtitles | عندما يرى أنه ذاهب الى فرنسا سيغضب كثيراً |
DJ'in anneannesiyle dedesi onu Fransa'ya götürmek için | Open Subtitles | حسنا.. جدا ديجي في طريقهما الان لإعادته الى فرنسا |
DJ'i Fransa'ya geri götürüyorlar. | Open Subtitles | جدا ديجي .. سوف يقومون بإعادته الى فرنسا |
Önce kötü haber. Fransa'ya girmek için vize gerekiyor. | Open Subtitles | أولاً الأخبار السيئة، للذهاب الى فرنسا نحتاج إلى تأشيرة. |
Fransa'ya gelince şarap ve biftek yiyeceğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت انهم سيعطونا الخمر وشرائح اللحم عند وصولنا الى فرنسا |
Fransa'ya o hasta olduğu için geri döndüm. | Open Subtitles | أريد العودة الى فرنسا لأن كل هذا لا يريحني. |
Fransa'ya gidersin, salyangoz yersin. Buraya gelirsin ve ağlarsın. | Open Subtitles | تذهبين الى فرنسا ثم تأكلين الحلزون ثم تأتين الى هنا ، ثم تبكين |
Fransa'ya suçlu iadesinden kaçıyor uluslararası sulara açılmış. | Open Subtitles | متجنبا تبادل المجرمين الى فرنسا تم أخذه الى المياه الدوليه |
Bana söylemeden Fransa'ya gidersin diye seni aranan suçlu olarak listeledim. | Open Subtitles | لقد ادرجتكِ كمحتاله فقط تحسباَ ان تنوى السفر الى فرنسا دون اخبارى |
...bizi Fransa'ya götürecek macera başlamıştı. | Open Subtitles | اذا هي بداية المغامرة التي اوصلتنا الى فرنسا |
Kendini ve halkını kurtarmak ve Fransa'nın müstakbel kralıyla evlenemek için Fransa'ya gönderilmişti. | Open Subtitles | لقد أرسلت الى فرنسا لتتزوج بملكها القادم لانقاذ نفسها وشعبها |
Alman Ordusu Polonya'dan Sırbistan'a Litvanya'dan Danimarka'ya, Norveç'ten Fransa'ya Avrupa çapında yayıldı. | Open Subtitles | الجيش الألماني توزع في جميع انحاء اوروبا من بولندا الى صربيا ليتوانيا الى الدينمارك النرويج الى فرنسا |
Sebastian ana vatanını terk etti ve Fransa'ya yol aldılar. | Open Subtitles | غادر سيباستيان وزوجته الوطن متوجها الى فرنسا بالقارب |
Altı ya da sekiz haftalığına Fransa'ya gitmeli ve nerede yaşadığını, ...nerede savaştığını, nerede düzüştüğünü görmeliyim. | Open Subtitles | أحتاج أن أذهب الى فرنسا وأقضي ست أو ثمان أسابيع هناك لأرى أين عاش ؟ وكيف حارب ؟ |