Öyle de yaptım. Üniversiteye girdim ve deniz zoolojisi okudum, sonra Hawaii'ye taşındım ve Hawaii Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım. | TED | وفعلت وذهب للكلية وحصلت على شهادتي في علم الحيوان البحري ومن ثم إنتقلت الى هاواي في جامعة هاواي |
Seni burada gördüğüme şaşırdım. Senin Hawaii'ye falan taşınacağını sanmıştım. | Open Subtitles | l إعتقدت بأنّك كنت ستنتقل إلى لا أعرف،ربما الى هاواي |
Tatlım, emlak satışının, görünen kimliğimiz olduğunu biliyorum fakat Hawaii'ye olacak o satış gezisini kazanmalıyız. | Open Subtitles | حبيبي أعرف أن بيع العقارات هو مجرد غطاء لنا لكن أعتقد أنّنا على وشك أن نربح صفقة الرحلة الى هاواي |
Beni ta Hawaii'ye getiriyorsun. Adam akıllı arkadaşlar edindiğim anda da şikâyete başlıyorsun. | Open Subtitles | قمتي بأحضاري الى هاواي و عندما بدأت بتكوين صداقات أصبحتي تشتكين |
Aslında Hawaii'ye emekli olmaya değil, işine devam etmeye gelmişti. | Open Subtitles | في الحقيقة ، هو انتقل الى هاواي ليس للتقاعد .بل ليواصل عمله |
Yani şirketin seni Hawaii'ye tatile göndermesi için parası var ama benim evim için yok mu? | Open Subtitles | لديك المال الكافي للذهاب الى هاواي لكن ليس لديك المال لوضعي تحت سقف يحميني ؟ |
Yunuslarla yüzmem için beni Hawaii'ye götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تاخذني الى هاواي لكي استطيع السباحه مع الدلافين |
Geçen sene Hawaii'ye gidip yunuslarla yüzeceğime söz vermişti. | Open Subtitles | لقد وعدني السنه الفائته انه سيأخذني الى هاواي للسباحه مع الدلافين |
Beni yanlış anlamışsın. Hawaii'ye daha erken bir zamanda gidelim demiştim. | Open Subtitles | صراحةً انت لم تفهم ما قصدت لقد قلت انه علينا الذهاب الى هاواي مبكراً |
Ama yaklaşık 1000 yıl önce, Hawaii'ye geldiklerinde yaptıkları iş sörfe dönüştü. | Open Subtitles | ولكنَّه كان قبل الف سنة تقريبا ً عندما وصلوا الى هاواي وتطور الى ركوب الامواج. |
Adamımız karısına yalan söyleyip Hawaii'ye geldi. | Open Subtitles | حسناً , هذا الرجل كذب على زوجته, واستقل طائرة واتى الى هاواي |
Kocanız oğlunuzu aramak için Hawaii'ye gelmiş olabilir mi? | Open Subtitles | حسناً, هل هذا سبب مجئ زوجك الى هاواي ليبحث عن ولده ؟ |
Bir haftalığına eşini Hawaii'ye götürüyor. | Open Subtitles | وقال انه سوف يأخذ زوجته الى هاواي لمدة اسبوع |
Kahraman olan birisi bir limuzin sürücüsünü öldürmek için neden Hawaii'ye gelir ki? | Open Subtitles | لماذا يريد بطل ان يسافر كل هذا الطريق الى هاواي فقط لقتل سائق ليموزين |
Pekala, herkes burda kalıp çalışsın, ben de Hawaii'ye gideyim. | Open Subtitles | , حسناً , على الجميع ان يبقوا في العمل وانا يجب ان اذهب الى هاواي هل تستمعين لنفسك حتى ؟ |
Yani diyorsun ki sahte kimlikle Hawaii'ye gelen bir adam düğüne davetsiz girip vurularak hayatını kaybediyor. | Open Subtitles | رجل سافر الى هاواي تحت اسم مستعار اقتحم زفاف وانتهى ميت بطلق ناري هل هذا صحيح ؟ |
Makineyle birlikte geliyor çünkü herkes Hawaii'ye gitmek istiyor. | Open Subtitles | انها تأتي مع الجهاز لإن الجميع يود الذهاب الى هاواي |
- Galiba Hawaii'ye gitmemiz gerekecek. | Open Subtitles | حسنا ""ASH"" يبدو علينا أننا يجب أن نذهب الى هاواي رئيسي |
Noel için hepimiz Hawaii'ye gitmiştik. | Open Subtitles | كلنا ذهبنا الى هاواي في الكريسماس |
Noel için hepimiz Hawaii'ye gitmiştik. | Open Subtitles | كلنا ذهبنا الى هاواي في الكريسماس |