Ancak sanırım savaş bize pek çok genç dul bıraktı. | Open Subtitles | ولكن أفترض أن الحرب تركت لنا الكثير من الأرامل اليافعات |
Bu genç hanımefendiler pirinç kültürünün içinde yaşıyorlar, fakat onlar pirinç kültüründeki çok az insanın bildiği birşey biliyorlar. | TED | هؤلاء الفتيات اليافعات يعيشون في ثقافة الأرز، لكنهم يعرفون شيئاً عن ثقافة الأرز يعرفه القليلون. |
Yıllar önce birkaç arkadaşımla genç kadınlarla bizim kuşak kadınlar arasındaki kopukluğu gidermemiz gerektiğine karar vermiştik. | TED | قبل عدة سنوات، بعض من أصدقائي قرروا أنه علينا ردم الفجوة بين جيلنا وجيل النساء اليافعات |
genç Kızların Dönüşümü Projesi adında bir oluşum kurduk. | TED | قمنا بخلق مكان يدعى المشروع التحويلي للفتيات اليافعات. |
genç kızları ve kadınları hikâyelerinin önemli olmadığı ve bir hikâyeci olmalarına izin verilmediği düşüncesinden vazgeçirmenin bir yolunu bulmalıyız. | TED | وجدنا سبيلًا لمنع الفتيات والنساء اليافعات من الشعور بأن قصصهن ليس لها أهمية، لكن لا يسمح لهن بأن يكن راويات القصة. |
Çok enfekte olan ülkelerde genç kadınların hastalık oranı genç erkeklere göre çok daha fazla. | TED | نرى نسباً أعلى بين فئة النساء اليافعات مقارنة بنفس الفئة من الرجال في معظم الدول ذات النسب العالية من المرض |
Zeki genç kadınlar basit kürtajlar yaptırıyor. | Open Subtitles | الشابات اليافعات يمكهن إجراء عملية إجهاض بسيطة |
Zeki genç kadınlar basit kürtajlar yaptırıyor. | Open Subtitles | الشابات اليافعات يمكهن إجراء عملية إجهاض بسيطة |
Bu adam genç ve kumral kadınları tercih ediyordu şimdi ise daha yaşlı kadınlara geçti. | Open Subtitles | هذا الرجل واضح انه يفضل السمراوات اليافعات والآن انتقل للنساء الأكبر |
genç cemiyet kızlarına asılıyormuşsun. | Open Subtitles | شيء بشأن التحرش بإحدى الشابات اليافعات في الأبرشية |
Bir çok genç bayan adını böyle güvence altına aldı. | Open Subtitles | العديد من النساء اليافعات حافظن على سمعتهن بذلك. |
Gündüzlerini yaşlı beyaz adamlarla golf oynayarak ve gecelerini genç beyaz kızlarla yatarak geçiren biri. | Open Subtitles | الذي قضى أغلب أيامه بلعب الغولف مع كبارُ السن البيض ويقضي لياليه بالنوم مع الفتيات البيض اليافعات. |
Sürekli genç kızlar piyasaya çıkıyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الفتيات والمزيد من اليافعات |
genç kızlar uzun bölme işlemlerinin tehliklerini bilmeli. | Open Subtitles | الفتيات اليافعات اليوم بحاجة إلى معرفة المخاطر من استخدام أسلوب القسمة الطويلة. |
Kulübünde bir sürü zengin genç kız var, emanet fonları oldukça dolu. | Open Subtitles | ،الكثير من الفتيات اليافعات في ناديك، ثريّات .الصناديق الإستئمانيّة مضبوطة |
Gariple ne alakası var? genç kız gibisi var mı? | Open Subtitles | لا أعتقد بأنه غريب الفتيات اليافعات رائعات |
Bu genç hanımları aydınlatmak amacıyla çok dolu programınızda bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكرا لكن لإقتطاعكن وقت من جدولكن المزدحم جدا لتُنِرّن هؤلاء الفتيات اليافعات |
genç kadınlar ve onların salgın haline gelen yeme bozukluğu sorunlarında uzman birine. | Open Subtitles | متخصص في النساء اليافعات اللاتي لديهن مشاكل في التغذية |
genç kızların ilgisini çeken konularda konuşma pratiği yap. | Open Subtitles | التدرب على التكلم عن أشياء تثير اهتمام الفتيات اليافعات |
Size karşı koyamayacak genç kadınlar mesela. | Open Subtitles | أنك تحب النساء اليافعات اللاتي لا يمكنك مقاومتهن |