"اليود" - Traduction Arabe en Turc

    • iyot
        
    • tentürdiyot
        
    • iyodin
        
    • iyota
        
    • iyotu
        
    • iyotun
        
    • İyotlu
        
    • iyotla
        
    • Tentürdiyoda
        
    • tentürdiyodu
        
    Fazla bir şey istemiyorum. Yeni bir sargı bezi az miktar da iyot. Open Subtitles أنا لا أطلب الكثير ، ضمادت جديدة الآن و لاحقاً القليل من اليود
    Jeneratör için yakıta, iyot tabletlerine, battaniyelere, yataklara, ocaklara, yemeğe ihtiyacımız var. Open Subtitles أقراص اليود بأسرع ما يمكن، وبطانيات، وأكياس نوم، وأفران متنقّلة ونحن بحاجة إلى طعـام
    İyot 131 zamanla normal iyota dönüşür, aradığımız şey bu. Open Subtitles يود 131 يفسد إلى اليود الطبيعي. ذلك الذي أنت تبحث عنه.
    Şu yaralara tentürdiyot sürsen iyi olur. Open Subtitles الافضل لك ان تضع بعضا من صبغة اليود على هذه الجروح
    Ama omurga sıvısında yüksek oranda iyodin çıkabilir. Open Subtitles ولكن قد يكون هناك مستوى عال من اليود في السائل الشوكي
    Tesadüfen biraz iyot 131 yemiş olsam da, o kadarı adam öldürmez. Open Subtitles وحتى إذا أنا إبتلعت قليلا من اليود 131, هو لا يقتلك.
    Akşama kadar iyot, sodyum hidroksit ve kırmızı fosfor ile sülfürik asit elimde olsun, ya da en geç yarına kadar elimde olmalılar. Open Subtitles لدي اليود والغسول وعلي جلب الفسفور الأحمر وحامض السلفوريك بنهاية اليوم في الغد على أكثر تقدير
    İyot metalle karışınca, çift tuz halini alır. Open Subtitles عندما يندمج اليود مع الحديد, ينتج املاح ثنائية.
    İyot bunu birkaç saniyede meydana çıkarır. Open Subtitles اثرا خلفها. اليود سوف يعطها لنا فى خلال ثوانى معدودة.
    Hydra'nın su bölümünde bozulmamış bir haberleşme düzeneği var. Kobalt seviyesi dönüştürücüleri, nükleer ...mekanizmalar, nanoteknoloji, iyot reaktörleri. Open Subtitles محولات الكوبالت، مغالق نووية، تكنولوجيا النانو، مفاعلات اليود.
    Böylece sen vücuduna iyot verdiğinde hastayı tirotoksikoza sokmuş oldun. Open Subtitles ثم قمت انت بضخ اليود في جسده مما سبب له انسماماً درقياً
    Kimyasal bileşim, efedrin, psödoefedrin sodyum metal, kırmızı fosfor, iyot.... ..ve eser miktarda amonyum gazı. Open Subtitles مركّب كيميائي الايفيدرين، بسيدوفردين، معدن الصوديوم، الفوسفور الأحمر، اليود وكميات ضئيلة من غاز النشادر.
    - İyot getireyim de sürelim! - Sessiz olur musun lütfen? Open Subtitles ـ يتوجب أن تضع تعقيم اليود عليه، يُمكنني فعلها لك ـ هلا خرجتِ من هُنا؟
    Alta gir ve vur. Oh? Dairemde biraz tentürdiyot var. Open Subtitles ينام تحته ويضرب لأعلى عندى بعض اليود فى شقتى
    -Biraz tentürdiyot koyalım. Open Subtitles دعيني أرى لقد اخترقه سام حسناً دعيني أضع عليه اليود
    Yarayı yıkayıp tentürdiyot sürseniz iyi olur. Open Subtitles ضع بعض اليود عليه. أنت لا تريده أن يصبح مصاب.
    Aspirin verdi, dizime biraz iyodin koydu. Open Subtitles لقد أوصي بالأسبرين، ووضع بعض اليود على ركبتي.
    koyacak şişe bulamadım, bende iyotu döküp içine koydum. Open Subtitles لم أفلح في العثور على قنينة أضعه فيها لذا أخرجتُ مادة اليود و استعملتُ الك القنينة
    Bu iyotun reaksiyonundan tamam mı? Open Subtitles انه ردة الفعل من اليود , حسنا ؟
    İyotlu kontrast ile çekildi. Open Subtitles تباين اليود
    - Seni iki ataç ve bir şişe iyotla DNA testi yaparken görmüştüm, öyle değil mi? Open Subtitles -لقد رأيتك تقومين بإختبار الحمض النووي بواسطة أثنين من الدبابيس الورقية و زجاجة من اليود, حسنًا؟
    Tentürdiyoda benden çok ihtiyacın var. Open Subtitles أنت بحاجة إلى اليود أكثر مني.
    Joss, tentürdiyodu paketle. Open Subtitles جوس، تذكّر حزم اليود والعدد الطارئة كم لدينا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus