İşte, Bugünkü tarihi olayların kısa bir özeti. | Open Subtitles | مأوَدُّ أَنْ أَعطيك خلاصة قصيرة اليومِ الحدث التأريخي |
Bugünkü toplantı için çeşitli faaliyetler de planladık. | Open Subtitles | نحن، بالطبع، خطّطَ البعضَ نشاطات لجلسةِ اليومِ الصَغيرةِ. |
Geçen sene, bir başka çift aynı şekilde kaçırılmış, günü bile aynı. | Open Subtitles | السَنَة الماضية زوج آخر إختطفَ إلى اليومِ. |
Bence günün birinde bunu hayatının en karanlık anı diye hatırlayacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنت قَدْ تَنْظرُ للوراء على هذا اليومِ كأسوأ أوقاتكَ، |
Bunda utanacak bir şey yok evlât. Bugünün geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ليس هناك خزي في ذلك عَرفتُ أن هذا اليومِ سيَأتي |
Doğruyu söylemek gerekirse, bugün çok umut kırıcıydı. | Open Subtitles | هذا اليومِ كَانَ خَيبة أمل الحقيقية، أنا لا أَتدبّرُ القول. |
Bu güzel günde, tanrılar ağlıyolar... | Open Subtitles | على هذا اليومِ الجيدِ، الآلهة تبكي، والجوه مملؤة بالدموع |
İlk Gün o sıcakta neden uzun kollu t-shirt giydiğini merak etmedin mi? | Open Subtitles | تَتسائلُ لِماذا كَانَ عِنْدَهُ ذلك قميصِ الطويل الأكمام في الحرارة ذلك اليومِ ؟ |
Bugünkü kesinti daha kısa olacak. | Open Subtitles | وأنا أُطمأنُك ذلك اليومِ سَيَكُونُ قصير حتى. |
- Şimdi Bugünkü programı konuşalım. | Open Subtitles | شكراً. الآن، دعنا نَتكلّمُ حول معرضِ اليومِ. |
Ne yazık ki Bugünkü psikoloji sorumuzun cevabını bilen yok. | Open Subtitles | ومن المحزن، لا أحد كَانَ قادر على الإجابة مثير عقلِ اليومِ النفسيِ. |
Ama bundan ötesi sonbaharın bu ilk günü Grace'in de işteki ilk günüydü. | Open Subtitles | لكن أكثر مِنْ ذلك، هذا اليومِ الأولِ مِنْ الربيعِ حيث أختيرت غرايس ليكون يومها الأول في العمل. |
Spikerlik yaptığın günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تَتذكّرُ ذلك اليومِ متى أنت كُنْتَ تُعلّقُ؟ |
Ne tesadüf... Seninle sözleşmemizin biteceği günü, büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum... | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار اليومِ عندما يَنتهي عقدَكَ أخيراً |
günün kahvesi Jamaica Blue Mountain mı? | Open Subtitles | مزيج اليومِ الخاصِّ، الجبل الأزرق الجامايكي. |
Ama günün çoğunda çocuklarlayım ve onları orada oturtmuyorum. | Open Subtitles | لكن أَنا مَع الأطفالِ أغلب اليومِ وأنا لا أَقْعدُهم أمام التلفزيونِ. |
Teknik olarak, günün en geniş yemeğine işaret eder. | Open Subtitles | فعليا ً، إنها تشير إلى أكبر وجبة طعام في نهاية اليومِ |
40 yıldır Bugünün gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | إنتظرتُ مدى 40 سنةً لهذا اليومِ للمَجيء ،الآن إلى هُنا |
Sabredersem, Bugünün geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ إذا أنا كُنْتُ صبورَ، هذا اليومِ يَجيءُ. |
Ve bugün saat 11:30'dan sonra tamamen boşum. | Open Subtitles | وبعد ال11: 30,ي أَنا حرُّ ل إستراحة اليومِ. |
Ve bugün tüm endişelerim geri geldi. | Open Subtitles | حتى اليومِ تَقاعدتَ، واليوم فقط جَلبَ هو كُلّ الظهر ثانيةً. |
..günde 12.100 insan orayı kullanıyor | Open Subtitles | حوالي 12.100 شخص يستخدمونه في اليومِ الواحدِ |
Sizi ziyarete geldiği Gün gelemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُة أنا لَمْ أَجيءْ ذلك اليومِ الذي جاءَ فية لزيارتك |
Aslında, o dramlardan her zaman biraz hoşlanmıştır. Zaman içinde, bu güne bakacak ve anılarını özgür bırakacak. | Open Subtitles | بمرور الوقت، هي سَتَنْظرُ للوراء في هذا اليومِ ويُريدُ عَيْش ثانيته. |