"اليوم الآخر" - Traduction Arabe en Turc

    • Geçen gün
        
    • önceki gün
        
    • öbür gün
        
    • Geçen günkü
        
    • gün daha
        
    • Başka bir gün
        
    Geçen gün, bir postada bir paket buldum. Hindistan'dan geliyormuş. Open Subtitles اليوم الآخر ، حصلت على طرد في البريد من الهند
    Biliyor musun Geçen gün bir mağazadayken bu kitabı gördüm Open Subtitles تعلمون، رأيت هذا عندما كنت في المتجر في اليوم الآخر.
    Hâlâ çıkartmadılar. Sizler, bilişimciler olarak daha aydın olduğunuzu düşünmüyorsanız, Geçen gün Apple'ın uygulamalar mağazasına baktım. TED وخوفا من أن تعتقدون أنكم جميعا ، كالديجيراتي ، تكون أكثر استنارة ، ذهبت إلى متجر أبل التطبيق اي فون في اليوم الآخر.
    - Bu, Geçen gün sana bahsettiğim doktor. Open Subtitles هذا هو الطبيب الذى كنت أحدثك عنه فى اليوم الآخر ماذا كنت تقول يا عزيزى ؟
    önceki gün babasını gömmekle ilgili konuşan bir adam vardı. Open Subtitles الرجل الذي جاء لي في اليوم الآخر حول دفن والده
    Geçen gün buralarda seni arayan bir moruk vardı. Open Subtitles كان هنالك هنا رجلٌ غريب في اليوم الآخر يبحث عنك
    Geçen gün seni yangında görmem ne büyük şans, öyle değil mi? Open Subtitles لم يكن محظوظا أن رأيتك هناك في اليوم الآخر في النار؟
    Geçen gün arabayla otobanda gidiyordum. Open Subtitles في اليوم الآخر ، اضطررت وحدها على الطريق السريع.
    Geçen gün yolda arkadaşım Skipper'a rastladım. Open Subtitles إيران إلى صديقي كابتن في الشارع في اليوم الآخر.
    Geçen gün John Feiner'ın bir sürü dokümanı imha ettiğini gördüm. Open Subtitles أتعرفين, لقد رأيت جون فاينر يقطع كمية كبيرة من الوثائق اليوم الآخر
    Geçen gün söylediklerimle ilgili konuşmamız gerek. Open Subtitles أحتاج أن أتحدث إليكم حول ما قلته في اليوم الآخر.
    Madeline ve Louise, yani Paris'in en iyi arkadaşları bana Geçen gün merhaba dediler. Open Subtitles مادلين ولويز, أصدقاء باريس المفضلين قالوا مرحبا لي في اليوم الآخر
    Geçen gün üç gorile yaptığın şeyi gördüm. İyi işti. Open Subtitles رأيت عندما أطحت بالثلاث غوريلا في اليوم الآخر , عمل جيد
    Geçen gün dedin ki... Open Subtitles في اليوم الآخر .. ـ قلتِ ـ أعلم ما الذيّ قلتهُ
    Geçen gün markette karşılaşmıştık. Open Subtitles لقد تقابلنا فى محل البقالة فى اليوم الآخر
    Geçen gün işteyken, bir hata yaptım. Open Subtitles ديلان: في اليوم الآخر في العمل، أنا ارتكبت خطأ.
    Geçen gün arabamın tekerini değiştirirken bana yardım etti. Open Subtitles لا , لقد ساعدني تغيير اطارات سيارتي في اليوم الآخر.
    Geçen gün Cate buraya geldiğinde iyi bir şey yapmaya çalışıyordu. Open Subtitles عندما أتت كايت إلى هنا في اليوم الآخر كانت تحاول فعل شئ جيد
    Tekrar çok teşekkür ederim, ve önceki gün için özür dilerim. Open Subtitles مُجدداً، شكراً جزيلاً لك، وآسف على اليوم الآخر
    Yani, beni bir gün kayak yapmaya davet ediyor, öbür gün vazgeçiyor. Open Subtitles في يوم يتم دعوتي لرحلة تزلج و في اليوم الآخر يتضح العكس
    Dorothy, Lindsay'e Geçen günkü şekerlemeni anlatsana. Open Subtitles دوروثي، أخبر ليندساي حول هذا قيلولة كنت أخذت في اليوم الآخر.
    Benim bütün hayatım, ertesi gün daha iyisini yapmakla geçti. Open Subtitles حياتي كلها كانت بشأن أن أحسن أكثر في اليوم الآخر
    Bu şekilde not alarak, başka bir gün daha burada olduğumuzu, yaşadığımızı anlıyorum. Open Subtitles كُل ما أره فى كُل يوم أقوم بالتأشير عليه ثم يأتى اليوم الآخر االذى نوجد فيه هُنا . ولازلنا عَلى قيد الحياة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus