Hızlı büyüme ve gıda Emme yeteneğine sahip, mutasyona uğramış bir tür. Cesetlerin hızlı çürüme nedenini de açıklıyor. | Open Subtitles | إنّه طفرة وراثيّة مع قابليّة النموّ المتسارع و امتصاص الغذاء، ممّا يفسّر سرعة تحلّل الجثّتين. |
Aşırı kan kaybından Emme yapmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو لي أن هناك إعادة امتصاص للنزف |
- Bir Vakum aleti daha getirin. - Ağzından kan geliyor. | Open Subtitles | ـ ضع جهاز امتصاص آخر ـ بدأ الدم يخرج من فمها |
Endişelenme, oda boş. Yapmam gereken tek şey müdürün aletini emmek. | Open Subtitles | لا تقلق, كل الغرف بالمجان كل ماأريدة هو امتصاص قضيب المدير |
Yamaya ihtiyacım olacak. Aspire et. | Open Subtitles | سأحتاج لبعض الأنسجة، امتصاص. |
Bu, bir grup maddenin enerji üretimi veya emilimi vasıtasıyla diğer maddelere dönüşümüdür. | TED | وهذا هو تحوّل لمجموعة واحدة من المواد إلى نوع آخر ، إما عن طريق إنتاج أو امتصاص الطاقة. |
Emme. Net bir görüş alanı istiyorum. | Open Subtitles | امتصاص, أحتاج أن أنظِّف مجال الرؤية. |
Eğerdarbe Emme geri vermek | Open Subtitles | سيعطيكِ ذلك القدرة على امتصاص الضربات |
Kendine doğru. Emme. | Open Subtitles | امتصاص , امتصاص |
Emme yapabilir misin? Lavaj. | Open Subtitles | امتصاص من فضلكم؟ |
İçini dışına çıkaracak kadar kuvvetli bir Vakum yaratmış. | Open Subtitles | وكونت امتصاص جعلها تنسحب من الخارج الى الداخل |
Bunu daha önce sahada görmüştüm. Vakum. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا سابقا فى الميدان امتصاص |
Şah damarına denk geldi. Hiçbir şey göremiyorum. Avery, Vakum. | Open Subtitles | لقد جرحنا الشريان السباتي لا يمكنني رؤية شيء، (آيفري) امتصاص |
Ben işleri sadece CO2 emmek olan bu harika bitki makineleri takdir etmeyi öğrendim. | TED | لكنني تعلمت تقدير النباتات باعتبارها آلات مذهلة، يرتكز دورها على امتصاص ثتائي أكسيد الكربون. |
Vampirce insan kanı emmek köktenci bir davranış mı? | Open Subtitles | هل نزعة امتصاص دماء الناس سلوك راديكالي ؟ |
Güzel. Yine Neşeli oldun. Aspire et. | Open Subtitles | جيد، أنت "السعيد" مجددا، امتصاص. |
Bu şekildeyken Doğa Enerjisi emilimi de çok hızlı oluyor! | Open Subtitles | إني قادر على امتصاص طاقة الطبيعة أسرع من المُعتاد بهذه الهيئة. |
Belousov labaratuarında, vücutta glukoz emilim sürecinin sadece bir bölümünü taklit eden bir kimyasal karışım formüle etmişti. | Open Subtitles | وفى معمله .. جهز بوريس خليط من المواد الكيميائية ليحاكى جزء من عملية امتصاص الجلوكوز فى الجسم |
Bu tür yaralarda oluşacak irini emmesi için gazlı bezi kullanırız. | Open Subtitles | هذا النوع من الجروح نحن نضمدها بالشاش لتستطيع امتصاص القيح و السوائل |
Tiroidin, radyasyon emilimini durdurmasına yardımcı olur. | Open Subtitles | إنها تساعد في منع الغدة الدرقية من امتصاص الإشعاع |
Bu makinelerin işi atmosferdeki tozu emip işleyerek yeni kimyasallara dönüştürmek olacak. | Open Subtitles | وظيفة هذه الآلات امتصاص خليط من الغبار والهواء ومعالجته ليصبح موادا كيميائية جديدة |
Eğer muzun bütün radyasyonunu absorbe edebilseydiniz yıllık dozajınıza ulaşabilmek için günde yaklaşık 170 tane muza ihtiyacınız olurdu. | TED | إذا استطعت امتصاص جميع الإشعاعات الموجودة في الموز، ستحتاج إلى 170 موزة في اليوم حتّى تصل إلى الجرعة السنويّة. |
Elektrik olmadan Aspirasyon yapamayız. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا امتصاص بدون الكهرباء |
Evet. O zaman bütün kasabanın kanını emer. | Open Subtitles | نعم,سيبدء طريقه في امتصاص دماء كل من بالمدينه |
Herkese bağlı küçük parçalarım dahi emildi... Çakralarını yitirip öldüler. | Open Subtitles | نُسخي الصغيرة المُلحقة بالجميع قد تم امتصاص تشاكراها وهلكت. |
Gastrik baypas, bağırsakta kör bir kıvrım bırakmışsa kötü emilime sebebiyet verebilir. | Open Subtitles | المَجازةُ المعديّة قد تسبّب سوء امتصاص بخلقِ عروةٍ معويّةٍ عمياء |
Yeterince yaklaşabilirsem güçlerini emebilir... | Open Subtitles | لو اقتربت منه كفاية أستطيع امتصاص قواه... |