Ve bu kişinin işi ve diğer onun gibi profesyoneller filosunun mesleklerinin tamamiyle başka bir şeye dönüştüğünü ya da artık yok olduğunu görecekler. | TED | فيصبح عمل هذا الشخص و كثيرين من امثاله من المحترفين سوف يجدون ان اعمالهم قد تغيرت كليا او انتهت تماما. |
Onun gibi erkeklere çok sık rastlanmıyor. | Open Subtitles | ولكني تعلمت من خبرتي ان امثاله من الرجال لا يأتون كثيراً |
Opera'ya gitmen, onun gibi insanlarla takılman. | Open Subtitles | تذهبين الى الاوبرا تتسكعين مع اناس من امثاله |
Her neyse, iyi tarafı onun gibi insanlarla nasıl başa çıkacağımı öğrendim. | Open Subtitles | مهما كان, المهم اني تعلمت طريقة التعمل مع امثاله |
Yahuda'ları onun gibi çocuklar için yaratmaları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لذلك فعلوا يهوذا للشبان امثاله |
Octavio, eğer onun gibi insanlar etrafta olmasaydı, herkes kendini bulacaktı! | Open Subtitles | اوكتافيو, اذا كانت الناس امثاله ليس حول |
Onun gibi ezici tipler yollarına kimsenin çıkmasını istemezler. | Open Subtitles | امثاله لا يدعون احدا يعترض طريقهم |
Onun gibi Dwight'ı yok etmek isteyen insanlardan. | Open Subtitles | الناس امثاله الذين يحاولون تحطيم دويت |
Bundan böyle onun gibi herifler defolup gitsinler. | Open Subtitles | من الان.. الرجال امثاله سيذهبون بعديا! |
Bundan böyle onun gibi herifler defolup gitsinler. | Open Subtitles | من الان.. الرجال امثاله سيذهبون بعديا! |
Onun gibi adamlar her zaman yapar. | Open Subtitles | الرجال امثاله يفعلون دائما |