"امرأة سوداء" - Traduction Arabe en Turc

    • siyahi bir kadın
        
    • siyahi kadın
        
    • siyah bir kadınım
        
    • siyah bir kadınla
        
    • siyahi bir kadınsın
        
    çünkü ben sabahları uyanıp aynaya baktığımda" dedi, "siyahi bir kadın görüyorum. TED لأنني عندما أستيقظ في الصباح وأنظر إلى المرآة أرى امرأة سوداء.
    Fakat bir işe başvurdu, işe alınmadı ve siyahi bir kadın olduğu için işe alınmadığını düşündü. TED ولكنها قدمت طلبًا للحصول على عمل، إلا أنه لم يتم توظيفها، واعتقدت أنه لم يتم توظيفها لأنها امرأة سوداء.
    Yoksa üzgün asyalı bir kız mı? Kızgın siyahi bir kadın? TED ‫أم فتاة آسيوية حزينة؟ امرأة سوداء غاضبة؟ ‫أو بيضاء مجنونة؟ يمكنكِ الاختيار.‬
    Klübe geldiler, siyahi kadın ve beyaz erkek. Open Subtitles لقد قدموا إلى النادي امرأة سوداء ورجل أبيض البشرة
    Ben yasaklanan herşeyim, Utanç vericiyim... tarif edilemeyen cinsellikteki siyah bir kadınım... utanç verici ve karşı konulamaz. Open Subtitles أنا كل ما هو ممنوع هذا مخجل... امرأة سوداء مع نشاط جنسي غير معروف خزي وإذعان
    siyah bir kadınla dokuz yıl önce evlenmiş bebeği olmuş. Open Subtitles تزوج امرأة سوداء منذ تسع سنوات
    Sen akıllı, güçlü siyahi bir kadınsın. Open Subtitles انت ذكية , قوية , امرأة سوداء
    Böylelikle olivia Pope, beyazların domine ettiği bir dünyada siyahi bir kadın olarak eşsiz bir konuma geldi. Open Subtitles إذا أوليفيا بوب في موقف فريد من كونها امرأة سوداء في عالم يسيطر عليه الرجال البيض
    Adamların birinden alıntıdır ve alıntı şöyle: "siyahi bir kadın benim işimi çaldı." TED لقد كان اقتباسا من أحد الرجال، وهو الآتي: "امرأة سوداء سرقت وظيفتي."
    Ama eğer ben 44 yaşında siyahi bir kadın olsaydım ve hayatıma devam edebilmem için işime ihtiyaç olsaydı sanırım bir senemi çöpe atmazdım. Open Subtitles لكني لو كنت امرأة سوداء في الـ 44 أتعلق بيأس بالوظيفة الحقيرة التي كان من حظي أنني حصلت عليها لا أعتقد اني لدي عام لأفرط به
    1946 yılında, siyahi bir kadın, Open Subtitles في 1946 ارادت امرأة سوداء دراسة القانون
    Sonra konuşma sırası bendeydi ve dedim ki: "Siz beylere sadece bir sorum var ve o da programın adı hakkında. 'siyahi bir kadın benim işimi çaldı.' Aslında sorum başlıktaki bir kelime ile ilgili. TED ثم حان دوري لأتحدث، فقلت، "لدي سؤال واحد لكم جميعاً، وهو حول عنوان البرنامج، 'امرأة سوداء سرقت وظيفتي" في الحقيقة، الأمر كله حول كلمة واحدة في العنوان.
    Programın adı neden 'siyahi bir kadın işi çaldı.' ya da 'siyahi bir kadın bu işi çaldı' değil? Çünkü erkeklerin yetkili olma duygusu ile yüzleşmeden neden bu kadar erkeğin cinsiyet eşitliğine direndiğini anlayacağımızı düşünmüyorum. TED لماذا لا يكون عنوان البرنامج، "امرأة سوداء حصلت على الوظيفة"؟ أو ''امرأة سوداء حصلت على وظيفة"؟ لأنه من دون مواجهة إحساس الرجل بالإستحقاق، لا أعتقد أنه بإمكاننا فهم رفض الرجال للمساواة بين الجنسين.
    Sürekli geçmişe bakan siyahi bir kadın gibisin. Open Subtitles انت مثل امرأة سوداء متخلفة
    Sen siyahi bir kadın değilsin. Open Subtitles أنت لست امرأة سوداء
    siyahi bir kadın. Open Subtitles - امرأة سوداء
    Zaten bu dünyada siyahi kadın olmak yeterince zor. Open Subtitles إنها صعبة بما يكفي بسبب كونك امرأة سوداء في هذا العالم.
    Biliyorum, görevimi aşmış olabilirim ama Dr. Barnes, büyük bir New York hastanesindeki ilk siyahi kadın baş cerrah. Open Subtitles أدرك أنني ربما تجاوزت حود تكليفي الأمر و ما فيه أن الطبيبة (بارنز هي أول امرأة سوداء البشرة تتبوأ مركز رئيس قسم الجراحة في أحد المشافي الكبرى بمدينة نيويورك
    Ben siyah bir kadınım. Open Subtitles أنا امرأة سوداء.
    siyah bir kadınla dans ettin mi Jimmy? Open Subtitles هل قمت بالرقص مع امرأة سوداء جيمي ؟
    Beyaz bir adam, siyah bir kadınla. Open Subtitles رجل أبيض مع امرأة سوداء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus