"امرأة عجوز" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşlı bir kadın
        
    • yaşlı bir kadını
        
    • yaşlı bir kadının
        
    • yaşlı bir kadınım
        
    • Yaşlı bir kadına
        
    • Yaşlıyım
        
    • yaşlı bir bayan
        
    Yakınlarda yaşlı bir kadın vardı ve tüm bu olanları görmüştü. Open Subtitles بالكامل كانت هناك امرأة عجوز قريبة من المكان :و كانت تقول
    yaşlı bir kadın nasıl burada kilitli bir şekilde oğluna bakabilir? Open Subtitles كيف يمكن أن تأخذ امرأة عجوز تأمين رعاية أبنها هُنّا ؟
    Benim gibi yaşlı bir kadını hatırlamıyorsunuzdur herhâlde. Buradaki masalarda oynar mısınız çok? Open Subtitles ربما لا تتذكر امرأة عجوز مثلى هل تلعب القمار هنا ؟
    Benim gibi yaşlı bir kadını hatırlamıyorsunuzdur herhâlde. Buradaki masalarda oynar mısınız çok? Open Subtitles ربما لا تتذكر امرأة عجوز مثلى هل تلعب القمار هنا ؟
    Yalnız ve yaşlı bir kadının kendisine "Büyükanne" denmesine hevesli olabileceğini mi düşündün? Open Subtitles قد تعتقدين أن امرأة عجوز وحيدة ستكون حريصة على مناداتها بجدتي
    Erkeklerle çok fazla fırsat yakalayamayan yaşlı bir kadınım ben hele hele ilişkiye bu denli hevesli olanlarla. Open Subtitles انا امرأة عجوز لا تحصل على الكثير من الفرص مع الرجل خصوصاً رجل مستعدّ لعلاقه
    Fakat ev, genç kızların bu oyunu oynamasından hiç haz etmeyen eli ayağı tutmayan Yaşlı bir kadına aittir. Open Subtitles لكن البيت تملكه امرأة عجوز معاقة والتي من المستحيل أن تلعب التنس مع الفتيات الصغيرات.
    yaşlı bir kadın ve onun torunu bir adam tarafından kovalanırken.. Open Subtitles عن امرأة عجوز و حفيدتها تمت مطاردتهم من قبلِ رجلِ عنيف
    yaşlı bir kadın araba sürüyor, yanında orta yaşlı kızı var ve anne kırmızı ışıkta durmadan ilerliyor. TED تقود امرأة عجوز السيارة مع ابنتها التي هي في منتصف العمر، والتي تجلسُ في مقعد الركاب، وتتعدى الأم الضوء الأحمر.
    Ve güzel bir yaz akşamında, ağır bir odun yığını taşıyan yaşlı bir kadın, kulübelerine gelmiş. Open Subtitles في يوم صيفي جميل جاءت امرأة عجوز الى الكوخ تحمل حمولة ثقيلة من الحطب
    Garip bir şeyler._BAR_ yaşlı bir kadın büyük anneyi ziyarete geldi. Open Subtitles شيء غريب، جاءت امرأة عجوز من مكان ما لزيارة جدتي
    Kapıda nöbet tutan yaşlı bir kadın varsa, bu daha da zorlaşıyor. Open Subtitles وجود امرأة عجوز تحوم عند مدخل الباب لا يساعد كثيراً
    Kapıda nöbet tutan yaşlı bir kadın varsa, bu daha da zorlaşıyor. Open Subtitles وجود امرأة عجوز تحوم عند مدخل الباب لا يساعد كثيراً
    yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana. Open Subtitles لقد أخبروني بأنك هنا لكي تخرج امرأة عجوز من الجزيرة
    yaşlı bir kadını zehirledin, kadın, kasılmalar yüzünden camdan fırladı. Open Subtitles وقمتى بتسميم امرأة عجوز وقمتى برميها من النافذة
    Ted, bir keresinde, yaşlı bir kadının bana sürtük diye bağırıp yüzüme kedi attığını biliyor muydun? Open Subtitles تيد, أتعلم انه كان مره امرأة عجوز نادتني بالساقطة ورمت قطة في وجهي؟
    Bu yaşlı bir kadının konuşması olabilir ama senin çirkin çocuğun tıpkı çirkin bir kediye benziyor. Open Subtitles هذا ربما يبدو كحديث امرأة عجوز فقط ولكن طفلك القبيح يبدو سلعة قبيحة مثل قطة قبيحة
    Sen çocukken... yaşlı bir kadının sana musallat olduğunu söylemiştin. Open Subtitles عندما كنتَ صغيراً، قلت أن هناك امرأة عجوز تُطاردك
    Demem o ki sırf yaşlı bir kadınım diye sırtım pek, karnım yumuşak sanma. Open Subtitles ما أحاول قوله هو.. لا تعتقد فقط لأني امرأة عجوز أن ظهري ضعيف ومعدني ليست قوية.
    Evet, ama ben Yaşlı bir kadına benzemiyorum kahrolası! Open Subtitles نعم ، ولكن أنا لا أشبه امرأة عجوز ، اللعنة
    Yaşlıyım ya, gidecek yer bulamadım. Open Subtitles لا مكان لي لأذهب اليه و أنا امرأة عجوز لذا خطرتَ على بالي
    D'Urberville adında yaşlı bir bayan, Trantridge'in dışında yaşıyor. Open Subtitles امرأة عجوز ثرية ,بالإسم دوربرفيل بالقرب من ترانتريدج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus