"امرأتان" - Traduction Arabe en Turc

• İki kadın
• iki kadının
• iki kadınla
• kadınlarız

Son sezonda finallere iki kadın yarışmacı kaldı.
وخلال الموسم الماضي كانت هناك امرأتان في التصفيات النهائية.

Bir adamın hayatında iki kadın. Evet, ben seni kıskanıyorum.
امرأتان في حياة رجل واحد نعم، أنا حقا أحسدك

Komşumuz olan iki kadın öldürülmüştü.
كان بجوارنا منزل تسكنه امرأتان وقد لقيت الأثنتان مصرعهما

Birileri polis olduklarını söyleyip, iki kadının evine girmiş.
قالت امرأتان بان رجلين اقتحما منزلهما متنكرين في زي رجال شرطة

Tarif dün Centretown Sığınma Evi'ne başvuran iki kadınla uyuyor.
ربما، مواصفات تطابق امرأتان دخلتا ملجأ مركز البلدة، يوم أمس

Mayıs ayında, bir öğleden sonra ilk komünyonumdan bir gün önce güneyden iki kadın geldi.
في ظهيرة أول يوم في مايو اليوم الذي يسبق مناولتي الأولى جاءت امرأتان من الجنوب

Kısa bir süre zarfında, oğlunuzun ölümünden sorumlu iki kişinin yargılanması sonuçlanacak ve hiç görmediğiniz yedi erkekle iki kadın William'ın neden öldüğünün açıklamasını size sunmaya çalışacaklar.
بعض فترة وجيزة محاكمة الرجلين المتهمين يقتل ابنكما ستنتهي و سبعة رجال و امرأتان لم تروهم من قبل

Eminim ki 800 ile 1200 yılları arasında beraber yaşayan iki kadın vardır.
أنا واثق من أنه ما بين عاميّ 800 و 1200 في مكان ما، كان هناك امرأتان تعيشان معاً.

6 ay sonra, iki kadın daha uykusunda öldü, düşerek öldüler.
وبعد 6 أشهر امرأتان أخرتان ماتوا في سريرهم، وقد سُحقوا حتى الموت

Köşede iki kadın bana seks teklif etti!
هنالك امرأتان في الزاوية . قدموا ان يمارسوا الجنس معي

Polis raporuna göre iki kadın olay yerinde görülmüş.
التقارير تقول أن هناك امرأتان تمت رؤيتهما

Yanlış yapılan ve yalan söylenen iki kadın birden var.
لكننا امرأتان عوملنا بشكل سيء وكُذب علينا

İki kadın, tatil katilyonundan eve yalnız yürüyorlar.
امرأتان تمشيان الى المنزل من أمسية راقصة

İki haftada ölen iki kadın. İkisi de kendi evlerinde öldürüldü.
امرأتان ميتتان في أسبوعين كلتاهما قتلتا في منزليهما

iki kadın öldürüldü, tanık yok. Sonra bir çift saldırıya uğradı, kadın sağ kaldı.
قتلت امرأتان في قسمك ولم ينجو أحد ثم زوجان وترك الزوجة كشاهدة

İki kadın ve bir erkek olunca birbirlerini çok az tanısalar bile herkes hâlinden gayet memnun oluyor.
عندما يكونان امرأتان وفتى واحد، الجميع راض عن ذلك، حتى لو كان بالكاد يعرفون بعضهم.

Eğer iki kadının birbirlerine çok yakın durduğunu görürseniz... - Hemen onların... - Hayır, hayır.
وأينما ترون امرأتان تقفـان بهذا القرب الشديد من بعضهم

Dünya çapında şovenist Ari Gold'un taşakları iki kadının ellerinde.
مذهل خصيتا أكبر شوفيني متعصب تُطبق عليهما امرأتان

Anna, git Eben'e beş para etmez kardeşlerinin beş para etmez iki kadınla geldiğini söyle.
أنا ، اخبرى ايبن ان أخواه الرخيصان هنا مع امرأتان رخيصتان اخبريه ان يأتى للترحيب بهم

Böyle güzel iki kadınla yaşadığın için çok şanslısın.
أنت رجل محظوظ جداً تعيش مع امرأتان جميلتان

Ve her ikimiz de gençliklerini uygun olmayan erkeklerin peşinde tüketmemesi gereken çekici kadınlarız.
ولأن كلتانا امرأتان جذابتان والتي لايجب أن يضيعا وقتهما على الرجال المتاحين.