Dün gece konusunda, efendim, hiç bir şey yapamazdım, efendim. | Open Subtitles | بالنسبة لليلة امس. لم استطع عمل شيئ في ذلك الشأن |
Kız arkadaşın Dün gece kayıp kocası için hiç de endişeli görünmüyordu. | Open Subtitles | عندما اتت عشيقتك ليلة امس لم يبدو عليها القلق على اختفاء زوجها |
Londradan daha Dün geldi. bavulunu açmaya vakit bulamamış. | Open Subtitles | لقد اتت من لندن فقط يوم امس لم يسعها الوقت لتفرغ حقائبها |
Bildiğim tek şey, Dün hamile değildim ve sonra büyüyü yaptık ve sonra Bob ve ben iki kez -bilirsin işte- ve sonra uyudum ve bir rüya gördüm. | Open Subtitles | انها بعيده كل البعد عن طريقه عملها الصحيحه حسنا. كل ما اعرفه انى امس لم اكن حامل |
Dün olanlar senin fikrin değildi, tamam mı? Anlıyorum. | Open Subtitles | اعرف ان ما حصل امس لم يكن بارادتك حسنا، فهمنا ذلك |
Dün odayı incelediğimde temizdi. | Open Subtitles | عندما فحصت الصالة امس لم يكن هناك شئ. |
Dün gece inanılmaz değildi. Berbattı. | Open Subtitles | ليلة امس لم تُكن رائعة بل كانت مروعة |
Dün, Nate ile ilk defa konuşmuyordum. | Open Subtitles | "امس لم تكن اول مره اتحدث فيها مع "نيت |
Dün, personel toplantısına gelmedin. İsteğe bağlı olduğu kanısındaydım. | Open Subtitles | يوم امس لم تحضري للاجتماع |